DOSYATV.COM / ÖZEL HABER
Tahşiye Yayınevi çevresine kurulan kumpasla ilgili FETÖ’ye açılan ikinci dava Çağlayan Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. İstanbul Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun 15/09/2020 tarih ve 2020/26798 sayılı iddianamesi ile açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Tutuklu sanıklar duruşmaya bulundukları cezavlerinden SEGBİS’le katılırken, kumpasta yer aldığı iddiasıyla yargılanan kişiler mahkeme salonunda ifade verdi. Kimlik tespitlerinin ardından ilk kısa savunmalar yapıldı.
FETÖ’cü eski İstanbul TEM müdürü Yurt Atayün’ün avukatları, mahkemenin yetkisizlik ve görevsizlik kararı vermesini istedi. Talep reddedildi. Müşteki Naci Mumcu, “şikayetçi” olmadığını beyan ederek davadan çekildi. Zanlılar gazeteci Fahri Sarrafoğlu, istihbaratçı Ahmet Basık ile TEMci Mehmet Şerif Güney, SER Film ortağı ve Tek Türkiye Dizisi’nin yapımcısı Salih Asan, SER film yöneticisi Hayati Başdağ ve Ömer Önder ilk ifadelerini verdiler.
Salih Asan, Tek Türkiye Dizisinin “yapımcısı” olmasına rağmen Tahşiye ve Rahle yayınevlerinin “El-Kaide” terör örgütü olarak lanse edildiği Karanlık Karar Kurulu bölümlerinden haberinin olmadığını ileri sürdü. Asan, kendi hazırladığı ve yapımcısı olduğu diziye bu bölümlerin nasıl girdiğini bilmediğini iddia etti. Dizinin yönetmenleri Samim Utku ve Naci Çelik Berksoy da o bölümleri kendilerinin çekmediğini; senaristler de senaryolardan haberlerinin olmadığını ilk mahkemede ifade etmişti. Hidayet Karaca’nın terör örgütü lideri Fetullah Gülen’le “Karanlık Karar Kurulu”nun içeriği üzerine yaptığı telefon görüşmesi 2014 yılında medyaya sızdırılmıştı.
Neticelenen ve temyiz sürecinde olan ilk davada Karanlık Karar Kurulu diyaloglarını polis müdürü, senarist ve eski Zaman muhabiri olduğu belirlenen Bayram Özbek’in yazdığı tespit edilmiş ve bu fiilden dolayı ceza verilmişti.
Müştekilerin avukatlarıyla beraber salonda hazır bulunduğu görüldü. Duruşma 24 Ocak 2021 tarihine ertelendi.
SANIKLARIN YARGILANDIĞI SUÇLAR:
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma,
Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme,
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma,
İftira, İftira Nedeniyle Mağdurun Gözaltına Alınmasına veya Tutuklanmasına Neden Olma,
Kamu Görevlisinin Resmi Belgede SahteciliğiİŞTE YARGILANAN İSİMLER:
Cemal Aslan, Hayati Başdağ, Serdal Kurtoğlu, Abdullah Seyit Ateşçi, Ahmet Basık, Ahmet Gül, Ahmet Öztürk, Ali Fuat Yılmazer, Ayhan Akça, Aytekin Ağören, Ekrem Çelik, Ekrem Yalvak, Engin Koç, Erdem Kısa, Erol Demirhan, Fahri Sarrafoğlu, Fatih Çetinkaya, Ferdi Taşkaya, Fethullah Gülen, Hasan Basri Kahraman, Hayrettin Kardiyen, Hidayet Karaca, Hüseyin Nohut, İsmail Yücel Zırhlı, Mehmet (Yunus) Aylıdere, Mehmet Savaş Özcan, Mehmet Şerif Güney, Mesut Yılmaz, Mustafa Karabörk, Mustafa Kartal, Mutlu Ekizoğlu, Ömer Köse, Ömer Önder, Rıfat Aslan, Sabit Çakar, Salih Asan, Selçuk Ocaktan, Ekrem Dumanlı, Serkan Çinici, Talat Burak Karaltı, Tolga Güzeltaş, Tufan Ergüder, Ufuk Yıldırım, Yasin Koyuncu, Yurt Atayün
MUSTAFA AYDIN’IN SAVCILIKTA İSİMLERİNİ VERDİĞİ FETÖCÜLER BU DAVADA DA YARGILANMIYOR!
Tahşiye Yayınevi’ne kurulan kumpasın en önemli tanığı Zaman gazetesi eski çalışanı Mustafa Aydın’ın Şubat 2016’da önce medyadan ilan ettiği ardından 2 Mart 2016’da Çağlayan Adliyesi’nde savcılıkta verdiği ifadede dile getirdiği kumpasçı FETÖcüler o davada yargılanmadığı gibi yeni davada da isimleri yer almıyor. Mustafa Aydın, medyaya yansıyan yeminli ifadesinde Fetullah Gülen’in ünlü 6 Nisan 2009 tarihli Tahşiye’yi hedef gösteren konuşmasını yapmadan 2-3 hafta önce Zaman gazetesi yöneticisi ve Tek Türkiye dizisi konsept danışmanı Hamdullah Bayram Öztürk tarafından tehdit ve ikaz edildiğini açıklamıştı. Öztürk’ün daha sonra FETÖ’nün Jandarma ve Emniyet imamlarından olduğu ortaya çıkmıştı. Zaman gazetesinin yönetim katı olan 4. Kat’ta meydana gelen görüşme sonrası Taraf ve Bugün gazetelerinde çalışan Mehmet Baransu ve Tuncay Opçin’in gazeteye geldiğini vurgulayan Aydın, bu iki ismin Hamdullah Öztürk’le irtibatlı olduğunu düşünerek, Tahşiye konusuyla ilgili Hamdullah Öztürk’ün söylediklerini bu iki FETÖcü gazeteciye de aktardığını, ikisinin ağız birliği ederek, “Abi sen onlardan uzak dur, onlar El Kaide” dediklerini aktarmıştı. Baransu ve Opçin, 14 Aralık 2014 operasyonları sırasında ve sonrasında Tahşiye diye bir kelimeyi duymadıklarını ileri sürmüştü. Öztürk, Opçin ve Baransu, Aksiyon dergisinde birlikte çalışmış isimler. Baransu ayrıca Cihan Haber Ajansı görüntülü serviste operasyon bölümünde de çalışmıştı.
Mustafa Aydın’ın o dönem kullandığı daha sonra FETÖcüler tarafından askıya aldırtılan @tirsaktaci hesabından 24 Şubat 2016 tarihli yeminli açıklaması şöyleydi. Bu açıklamada “Brezilya’da bulunan kişi” diye bahsedilen isim Hamdullah Bayram Öztürk, o görüşmede bulunan üçüncü isim ise kumpasta dahli olmayan ancak o görüşmenin şahidi olan Zaman gazetesi Aile-Sağlık editörü Serhat Şeftali idi. Bu isimler savcılık ifadesinde açık olarak beyan edildi.
TAHŞİYE KUMPASINDA YER ALAN ASIL İSİMLER YENİ ŞAFAK’TA DA DİLE GETİRİLMİŞTİ
Mustafa Aydın’ın 24 Şubat 2016 tarihinde @tirsaktaci hesabından yaptığı çıkış sonrası 26 Şubat 2016 tarihinde Yeni Şafak gazetesinden Recep Yeter, kendisiyle tam sayfa röportaj yapmış Hamdullah Öztürk, Tuncay Opçin ve Mehmet Baransu isimleri bu röportajda da ayrıntılarıyla dile getirilmişti.
FETÖ’YE “İÇERİDEN” DESTEK VEREN İSİMLER SON AYLARDA FETÖ’NÜN YARIM KALAN
TAHŞİYE KUMPASINI TAMAMLAMAK VE İLK KUMPAS DAVASINI YENİDEN AÇTIRTMAK İÇİN ATAKTA
Kripto FETÖcü olduğu Dosyatv’nin büyük gazetecilik başarısıyla ortaya çıkarılan Süleyman Yasin Akdeniz’le birlikte hareket eden bazı isimler, FETÖ’nün iftiralarla dolu ilk iddianamesini esas alarak sosyal medya üzerinden Tahşiye Yayınevi çevresine ve Muşlu Mehmed Doğan Hoca’ya saldırıyor. Bazıları FETÖ ile irtibatları tespit edildiği için Tahşiye Yayınevi çevresinden ayrılmak zorunda kalan isimler ilk kumpas davasının yeniden açılması için algı operasyonu yapmaya çalışıyor. Bu isimlere firari FETÖcü Abdullah Bozkurt da Nordic Monitor sitesinden destek oluyor. Yayınevinin sahibi Mustafa Kaplan’ı ve ona gelen ziyaretçileri bugün bile El-Kaide üyesi olarak fişleyip uluslararası medyaya servis eden Bozkurt’a Türkiye’deki kampanyayı yürüten isimlerin bilgi, belge ve kupür desteği verdiği görülüyor.
YAZAR FAZIL DUYGUN, FETÖCÜ BOZKURT VE ONA DESTEK
OLAN KRİPTOLARIN YENİ TEZGAHINA KARŞI UYARMIŞTI!
İşte Fazıl Duygun’un FETÖ’nün küresel planda kurmayı amaçladığı tezgahla ilgili uyarıcı mesajları:
Son günlerde Fetöcü firari ajan Abdullah Bozkurt ve diğer Fetö tetikçilerinin paralelinde bazı isimlerin Fetö’nün Tahşiye kumpası ile cezaevine attığı Muhammed Doğan ve çevresine yönelik yürüttüğü dezenformasyon faaliyetleri dikkat çekici boyutlara ulaştı. Tahşiye kumpası 17/25 saldırısı ve 15 Temmuz’daki darbe girişimi boşa düşen Fetö yeni tezgahlar peşinde Fetö’nün organize bir terör örgütü olduğunu ilk olarak ortaya koyan ve bu suçla Fetullah Gülen’in somut delillerle mahkum eden çok önemli bir dava.
Abdullah Bozkurt, FETÖ’nün Türkiye’yi suçlamak için kullandığı casusların başı ve yöneticisi.
Yalan ve iftiralarla dezenformasyonlarına hız kesmeden Abdullah Bozkurt’un ihanetlerinden bazılarını hatırlatmakta fayda var
Çarşamba günü Fetöcüler Tahşiye Kumpası ile ilgili açılan genişletilmiş yeni davada yargılanmaya başlayacak.
FETÖ’cülerin davayı uluslararası hale getirip MİT tırları dosyası ve Halkbank dosyası için teşebbüs ettikleri gibi davayı uluslararası boyuta çekmeye çalıştıkları biliniyor.
Son günlerde Tahşiye çevresinden uzaklaştırılan bazı isimlerin Fetö polisleri eliyle oluşturulan dosyadan yaptığı servislerle yapılan algı operasyonları ve Abdullah Bozkurt asılsız iddia ve iftiralarla nordic monitor sitesinden yürütülen operasyon dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Tahşiye davası ile aralarında Hidayet Karaca Ali Fuat Yılmazer Yurt atayün Bayram Özbek gibi önemli isimlerin bulunduğu kumpasçı Fetö’cüler 3 Kasım 2017’de ağır cezalara çarptırıldılar ve Yargıtay tarafından da tescil edildi.
Abdullah Bozkurt’un ve Fetö’nün amacı Tahşiye’yi El-Kaide ile irtibatlandırıp Cumhurbaşkanımızı zora sokmak. İşin kötüsü bu yeni kumpasta bazı Nurcu bilinen çok önemli isimler de var.
Konuyu bütün boyutlarıyla araştırmaya devam ediyorum. Önümüzdeki günlerde yakından ilgilendiğim dosya ile ilgili önemli paylaşımlarda bulunacağım.”GÜLEN, 15 TEMMUZ 2016 DARBESİ SONRASI İLK AÇIKLAMASINDA DA
“HÜKÜMET TERÖR ÖRGÜTÜ OLAN TAHŞİYE’Yİ DESTEKLİYOR” İFTİRASI ATMIŞTI, KUMPAS DEVAM EDİYORBir FETÖcü muhabir kılığıyla 15 Temmuz darbesinin hemen ardından şu çanak soruyu sormuş ve Gülen, bugün de sürdürdükleri kumpasın şablonunu şu şekilde ifade etmişti:
Soru: Erdoğan hükümeti ile alakalı, IŞİD örgütüne arka planda destek çıktıkları ile ilgili medyada bir şeyler yazıldı çizildi söylendi. Onların bu örgütlerin tamamen karşısında olduğunu ve bu örgütlere karşı şu anda savaş veren dünyadaki bu ittifakla birlikte hareket ettiklerini, onlardan taraf olduklarını düşünüyor musunuz?
Gülen: Zannediyorum bu mesele üm dünya tarafından IŞİD’in bir terör örgütü, daha evvel El Kaide’nin bir terör örgütü ve Türkiye’deki uzantısı Tahşiye’nin bir terör örgütü olduğu kamuoyunca bilineceği ana kadar onlar, el altından yardım ediyorlardı. O TIR’lar meselesinde de esasen o söz konusuydu. Onu askerler yakalamışlardı, silah doluydu, silah götürülüyordu.”
KRİPTO FETÖCÜLER GÖNDERİYOR, FETÖCÜ CASUS ABDULLAH BOZKURT HEDEF GÖSTERİYOR!
MUSTAFA ŞENTOP, METİN KÜLÜNK, BİLAL ERDOĞAN EL-KAİDE DESTEKÇİSİ OLARAK LANSE EDİLİYOR!ABD Başkanlığına Joe Biden’ın seçilmesi sonrası yeni kumpas planları içine giren FETÖcüler, Tahşiye, Tevhid-Selam ve 17-25 Aralık kumpas davalarını bu kez uluslararası mahkemeler eliyle yeniden canlandırmaya çalışıyor. Firari FETÖcü Abdullah Bozkurt, Tahşiye Yayınevi okuyucuları arasında bulunan ve bu yüzden FETÖ’cü belediye yetkilileri tarafından 2010 kumpası sonrası Küçükçekmece Belediyesi’ndeki işinden kovulan Murat Özdemir adlı vatandaşın fotoğraflarını terör örgütü bağlamında kullanıyor. Küçükçekmece’de 2001 yılından beri AK Parti’nin üyesi olduğunu belirten Özdemir, her seçim döneminde partimizin vekil, bakan ve yöneticileri ile birlikte oluruz, mitingler yaparız. Bu fotoğraflarla, FETÖ tarafından terör örgütü iftirası attıkları yayınevi ile AK Parti arasındaki irtibat noktası imişim gibi lanse edilmişim.” dedi. İşte Abdullah Bozkurt’un Nordic Monitor adlı twitter adresinden paylaştığı tweet’ler:
Murat Özdemir mağduriyetini şöyle dile getirdi:
“Mitinglerde görev aldığım sırada sayın Bilal Erdoğan, Mustafa Şentop ve Metin Külünk beylerle seçimler sırasında çektirdiğim ve facebook sayfamda yayınlanan fotoğraflar FETÖ’yle iltisaklı isimler tarafından örgüt merkezine ulaştırılmış. Yazar Mustafa Kaplan’ı Yeni Asya ve Vakit döneminden beri takip ediyorum. FETÖ’yle 30 yıldır mücadele ettiğini bildiğim için çok sevdiğim bir yazardır. Kitap fuarlarında onu da ziyaret ederim. Bu fotoğraflarım bir araya getirilip şahsım ‘AK Parti ile El Kaide yanlısı diye iftira attıkları Tahşiye Yayınevi arasında kurye’ imişim gibi yansıtılmış. 2 hafta içinde iki kardeşimi kovid yüzünden kaybettim. Bunun üzüntüsünü yaşarken bu iftira haberlerini gördüm daha da üzüldüm. Devletimizin bize sahip çıkmasını, hâlâ Türkiye’den firari FETÖcülere bilgi ileten ve onlar lehine çalışanları tespit etmesini rica ediyorum. Biz Kastamonulu, devletine bağlı şerefli bir aileyiz. Eşim, ailem, çocuklarım bu iftiraya çok üzüldük. Bu açık bir karakter suikastidir. Ben FETÖcüler yüzünden Küçükçekmece Belediyesi’ndeki işimden oldum. Oğlum sözleşmeli askerdi. Çok başarılıydı. Tüm sağlık raporları lehine olmasına ve resmi yazıda “askerliğe devam edebilir” denmesine rağmen yine kripto FETÖcülerin müdahalesiyle mülakatta elendi ve o da çok sevdiği askerlikten oldu. Vatanperver insanlara hayattaki Ömer Halisdemir’ler sahip çıkmalı, vatan haini Semih Terzi’lere ağıt yakanlar sinsice bugün bile insanları mağdur edememeli.”
***
Tahşiye Yayınevi çevresine yeni dava açılsın kampanyasının önde gelen ismi Yasin Akdeniz ve arkadaşlarının FETÖcülükleri nasıl ortaya çıktı!
KURULMAK İSTENEN YENİ KUMPASIN ARDINDAKİ İSİMLERLE İLGİLİ HABERLERİMİZ:
https://www.dosyatv.com.tr/haberler/nedim-senerin-renklendirme-tezine-destek-veren-mustafa-kaplan-tahsiyeye-kumpasta-ismi-gecenler-icin-suc-duyurusu-yapti/
