akdeniz_manset_israil_fetullah_mavimarmara_ovgu_

FETÖCÜ AKDENİZ SKANDALI BÜYÜYOR! MÜSLÜMANLARI KINAYIP İSRAİL DOSTU GÜLEN’İ ÖVDÜĞÜ YAZILARI ÇIKTI!

DOSYATV.COM / ÖZEL HABER

FETÖcü olduğu ortaya çıkan Süleyman Yasin Akdeniz’in örgüt lideri Fetullah Gülen’i övdüğü ve buna karşılık İslam’ı bozduğu için Gülen’i eleştiren ve ilmi reddiyeler yazan dini cemaatleri ise kınadığı yeni yazıları ortaya çıktı. FETÖ düşmanı olarak kendini lanse eden Akdeniz, 8 Aralık 2020 tarihinde bir üst düzey FETÖ imamını sahte hesabı yerine gerçek twitter hesabından savunarak kendi kendini ifşa etmişti.

KENDİ KENDİNİ İFŞA ETMİŞTİ

Dosyatv’nin araştırmasıyla aynen Gökçe Fırat Çulhaoğlu gibi kripto bir FETÖcü olduğu ortaya çıkan Akdeniz, 1967’den beri Fetullah Gülen’in dizinin dibinde yetişen ve FETÖ’nün her türlü haramı helal eden Batıni fıkhını örgüte aşılayan mollalar arasında yer alan Muhammet Nur Sungur için, “masum, yargılanmış mı, sorgulanmış mı, hakkında bir hüküm var mı, iftira atıyorsunuz” diye çıkış yapmış; açık verdiğini anlayınca, “Sungur yargılanmalı” diyerek geri adım atmıştı.

Akdeniz’in kendisine ait “arastirmaciyazarlar.com.tr” sitesinde 2016 yılına kadar Fetullah Gülen’i öven yazılar olduğu biliniyor; ancak darbe sonrası birçok yazının linkini sildiği, bazılarının da hiç ulaşılamaması için linkin içeriğini tamamen boşalttığı ortaya çıktı. Twitter geçmişini ise 24 Şubat 2020’de bir FETÖ’cünün “tersine uyarısıyla” silmiş, sonra o FETÖcüye “Allah razı olsun” şeklinde cevap vermişti.

 

YASİN AKDENİZ, 2010’DA MAVİ MARMARA KATLİAMINDA
TÜRKİYE’Yİ DEĞİL İSRAİL’İ TUTAN FETÖ’YÜ SAVUNUYOR!

22 Ocak 2010 tarihinde Tahşiye Yayınevi çevresinden 122 kişi FETÖ’nün kumpasıyla içeri alınmış ve daha ilk mahkemelerine bile çıkmamışken, Akdeniz, Dosyatv’nin yayınladığı ve henüz tespit edip yayınlamadığı diğer yazılarında olduğu gibi 2010-2015 arasında Gülen’e reddiye yayınlayan dini cemaatlere veryansın ediyordu.
Akdeniz şimdi de twitter ve facebook’ta diğer Nur gruplarına sızmış FETÖcüler ve Tahşiye çevresinden ilk kumpasta FETÖ lehine rolleri olduğu gerekçesiyle uzaklaşmak zorunda kalan bazı isimlerle birlikte hareket ediyor.

İşte o skandal ifadeler:

Akdeniz, 10 Haziran 2010 tarihli yazısında Gülen’i, “İnsanlık tarihinde sırf insan için mücadele eden, yaşayışıyla bunu ifade etmeye çalışan insanlardan bir insan da saygıdeğer Fethullah Gülen’dir. Kendini bildi bileli sevgi ve hoşgörü duygusunu insanlara yansıttı.” diye tarif ediyor.

Akdeniz, Tahşiye Yayınevi çevresine atıfta bulunarak, “Bazı odaklarca hakkında aslısız iftira kampanyaları düzenlenmekte” ifadesini kullanıyor, “Hocaefendiyi anlama anlayışından uzak olan kasıtlı mihraklar kendi kazdıkları kuyulara kendileri düşerek aslında asıl niyetlerini belli etmiş oluyorlar.” diye yazıyordu.

Yasin Akdeniz, Batılı ülkelerin Gülen’i “anlama basiretini gösterdiğini”; ancak, “Ülkemiz insanlarının bir bölümü işlerine gelmediği için inatla anlamamakta direniyorlar. Kasıtlı olarak karalama kampanyaları düzenliyorlar.” diyordu.

AKDENİZ, TAHŞİYECİLER KUMPASLA HAPİSTE VE MAVİ MARMARA’DA 10 ŞEHİT
VARKEN MÜSLÜMANLARI KINAYIP İSRAİL’E “OTORİTE” DİYEN GÜLEN’İ SAVUNDU!

Yasin Akdeniz’in yazısından 10 gün önce, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisi‘ne İsrail saldırmış 10 yardım gönüllüsünü vahşice öldürmüştü. Türkiye, olay üzerine İsrail’le tüm ilişkilerini kesmişti. Uluslararası sularda bile “İsrail’den izin alınmalıydı” diyerek saldırgan siyonist devleti destekleyen Gülen’e ise halkta büyük bir infial vardı. Akdeniz, İsrail’e ve Gülen’e nefretin tavan yaptığı bir ortamda bile Gülen’i savunuyordu. Gülen, o süreçte “Mavi Marmara’da öldürülenler şehit değildir” diye skandal bir açıklama yapmıştı.

Akdeniz, bu yazıyı Gülen’in İsrail’i tutmasıyla oluşan “nefret” atmosferinde yazıyor ve İsrail’i destekleyip Türkiye’nin aleyhine tavır almasına rağmen Fetullah Gülen’i savunuyordu!

İşte o skandal cümleler:

İnsanlık tarihinde sırf insan için mücadele eden yaşayışıyla bunu ifade etmeye çalışan insanlardan bir insan da saygıdeğer Fethullah Gülen’dir. Kendini bildi bileli sevgi ve hoşgörü duygusunu insanlara yansıttı.

İnsanlık yararına olan bu mücadelesini çeşitli sıkıntı, iftira ve meşakkatlere katlanarak hala sürdürmektedir.

Yaşı ilerlemesine rağmen bazı odaklarca hakkında aslısız iftira kampanyaları düzenlenmekte ve O’da bu haksız asılsız iftirralarla yıllarca uğraşma durumunda kalmaktadır.

Hocaefendiyi anlama anlayışından uzak olan kasıtlı mihraklar kendi kazdıkları kuyulara kendileri düşerek aslında asıl niyetlerini belli etmiş oluyorlar.

Fethullah Gülen Hocaefendi’yi anlamak bu kadar zor değil.
O muhterem sevgi diliyle konuşuyor ve pek çok kitleleri de bu güzel yola davet ediyor. Çile ve sıkıntı ile bu yol katedilir.
Aslında “Her elemde bir lezzet” misali Fethullah Gülen Hocaefendinin gösterdiği sabrı karşısında Rabbimiz rahmetini sağnak sağnak yağdırıyor.
Evet Fethullah Gülen Hocaefendi’yi anlamak herkesin harcı değil.

Ne yazık ki dış ülkeler O’nu anlama basireti gösterdikleri halde ülkemiz insanlarının bir bölümü işlerine gelmediği için inatla anlamamakta direniyorlar. Kasıtlı olarak karalama kampanyaları düzenliyorlar.

İnsanları O’nun fikirleri doğrultusunda yanıltıp mevzuları tartışma konusu haline getiriyorlar.
Böylece bazı kardeşlerimiz istemeden o çirkin oyunlara alet edilip; yıllardır Allah için insana hizmet eden, bu yolda adeta kendini perişan eden, hırpalayan, yıpratan insanı dedikodu malzemesi haline getiriyorlar.
İnanan insanları birbirine düşürüp adeta kenardan sırıtarak seyrediyorlar.
Kirli emellerine masum inanmış insanları alet ediyorlar. İnternet bu hususta onlar için kullanılabilecek en güzel silah; kardeşlerimin bu konuda hassas davranıp gerçekleri görmelerini ve duyarlı olmalarını bekliyorum.

SKANDALDA YENİ PERDE!

İŞTE FETULLAH AŞIĞI ERDOĞAN DÜŞMANI
AKDENİZ’İN PEÇESİNİ DÜŞÜREN YENİ TWEET’LER

Akdeniz, Mavi Marmara katliamı yaşanmış, FETÖ 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı tutuklayabilmek için bilinen saldırısını yapmış olmasına rağmen Temmuz 2012’de hâlâ bu kumpası sosyal medyada destekleyen Önder Aytaç’ı ve onun yazılarının yayınlandığı siteleri lanse ediyordu. O dönem Ekrem Dumanlı bile “Top Sakal Çetesi” denen Emre Uslu, Mehmet Baransu ve Önder Aytaç grubundan uzak duruyord. Dumanlı, onlara, “Siz bir kenara çekilin” diye yazdığı için çete tarafından tehdit edilmişti. İşte bu dönemde Aytaç’ın yakın dostu olan Yasin Akdeniz, #ff işareti verip twitter’da herkesin onu takip etmesini istiyordu. Aynı döneme ait Fetullah Gülen’i övdüğü başka bir tweet’inde ise bir takipçisi, “Ben Allah diyorum, sen Fetullah diyosun” diyerek onun mesajına tepki gösteriyordu.
2004 yılında İttihad Yayınevi çevresi içinde iken “Rüştü Tafral’la birlikte Fetullah’ı Süfyan ilan ettim” diyen Akdeniz, 2010 ve özellikle 2012’de açıkça hükümete bayrak açan Top Sakal çetesini ve yine açıkça Fetullah Gülen’i övüyor, diğer dini cemaatleri ona karşı çıktığı için kınıyordu.

AKDENİZ, FETÖ ADINA TAHŞİYE KUMPASINA KATILAN
İTTİHAD YAYINEVİ GRUBU’YLA 2004’TE BİRLİKTEYDİ

Twitter’daki @syakdeniz hesabını @syasinakdeniz ‘e çeviren Süleyman Yasin Akdeniz, Tahşiye Kumpası’nda FETÖcü polislere muhbirlik yapan Rüştü Tafral ile birlikte 2004 yılında Gülen’i “süfyan” ilan eden kitap yazdıklarını belirtiyor ve bununla övünüyordu. Akdeniz, hâlâ “FETÖ’yü ilk keşfedip, ona Süfyan deyip hakkında kitap yazan benim!” diye mesajlar ve videolar paylaşmaya devam ediyor.
Rüştü Tafral, Nur Camiası içinde Gülen aleyhinde yayınladığı “sadeleştirme” konulu broşürlerle bir FETÖ muhalifi olarak biliniyordu; ancak 2017 yılında FETÖcülerin yargılandığı davaya gelen “gizli” damgalı Emniyet İstihbarat Dairesi raporları, Tafral’la birlikte Abdülkadir Badıllı ve Mesut Zeybek‘in de aynı “FETÖ muhalifi dış kimliklerine” rağmen FETÖ’yle birlikte Tahşiye Kumpası’na katıldıklarını ortaya koyuyordu. Bu üçlü FETÖcü polislere en az 3 kez asılsız olduğu ortaya çıkan ihbarlarda bulunmuştu. 6 Nisan 2009’da Gülen’in Tahşiye’yi hedef gösteren konuşması sonrası resmi ihbarları bu 3’lü yapmıştı. Abdülkadir Badıllı, davadan önce İfhamname adlı bir kitapçık hazırlamıştı. Kitapçığı İttihad Yayınları sahibi Mesut Zeybek’in dijital baskı tekniğiyle 150-200 adet çoğalttığı, bazı önemli şahıslara ve siyasilere özel olarak gönderdiği ortaya çıkmıştı. Bu kitapçığın ana fikri Tahşiye’ye kumpasta “iddianame” olarak ortaya çıkmıştı.

***

İŞTE O SKANDAL YAZININ TAMAMI:

***

Sevgi Diliyle Konuşma ve Anlaşılamayan İnsanlar

SÜLEYMAN YASİN AKDENİZ

10 Haziran 2010, 00:31

Ülkemiz bilindiği üzere farklı kültürlerden insanların bir araya geldiği bir mozaik; bu durumu hemen hemen herkes kabul eder. Yani farklı kültürlerin bir arada olması ve yaşanılması da muhakkak bizde kabul edilir bir gerçektir. Farklı dinlerin adet ve geleneklerin bir arada yaşanılması gereken bir durum; bu asla tartışılmaz. Farklı diller, dinler olacaktır. Bu durumda ne yapılması gerekir? Çok büyük bir iletişim yoğunluğu olmalı yayılmalı ve yaşanılmalıdır. Bu da karşıdaki insanı anlama olarak algılanır. Konuşma ve anlamaya çalışma bu durumu ortaya koyar.

Anlama anlayıştan gelir. Anlamaya çalışma insanlığın bir gereğidir. Insanlar kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemelidir; önyargılı olmamalıdır.

Hayat kısa buda bilinen bir gerçek; ama nedense insanların hayattayken anlaşılamamış olması kıymetlerinin bilinmediğini gösteriyor.Ülkemizde tarihimize bakıldığında düşüncelerinden dolayı mahkum edilen, sürülen yargısız infaza maruz kalan bir yığın insan görmekteyiz. Anlama ve anlayış bazı insanların işine gelmediği, ideolojilerine ters düştüğü için pek çok insan tarihimizde feda edilmiştir. Onlardan bir tanesi de Adnan Menderes’tir. O bir başbakandı, yaptıkları ülke menfaati doğrultusundaydı; mutasıptı. Köklü bir aileye mensup bir insan, insan gibi bir insan olan Adnan Menderes nasıl oluyor da Türkiye’nin gözü önünde öldürülebildi… Kendisiyle ilgili ne zaman bir haber bir yazı bir belgesel ile karşılaşsam her defasında yüreğim burkulur. Ülkemizde koskoca bir başbakan Allah dediği için belli kitlelerin menfaatleri uğruna asıldı; yani kişisel çıkarlar adına feda edildi. Bu ne yazık ki tarihimizde asla temizlenmesi mümkün olmayan bir leke olarak kalacak ve böylede anılacak.

İnsanlık tarihinde sırf insan için mücadele eden yaşayışıyla bunu ifade etmeye çalışan insanlardan bir insan da saygıdeğer FETHULLAH GÜLEN’dir. Kendini bildi bileli sevgi ve hoşgörü duygusunu insanlara yansıttı.

İnsanlık yararına olan bu mücadelesini çeşitli sıkıntı, iftira ve meşakkatlere katlanarak hala sürdürmektedir.

Yaşı ilerlemesine rağmen bazı odaklarca hakkında aslısız iftira kampanyaları düzenlenmekte ve O’da bu haksız asılsız iftiralarla yıllarca uğraşma durumunda kalmaktadır.

Hocaefendiyi anlama anlayışından uzak olan kasıtlı mihraklar kendi kazdıkları kuyulara kendileri düşerek aslında asıl niyetlerini belli etmiş oluyorlar.

FETHULLAH GÜLEN  Hocaefendi‘yi anlamak bu kadar zor değil.
O muhterem sevgi diliyle konuşuyor ve pek çok kitleleri de bu güzel yola davet ediyor. Çile ve sıkıntı ile bu yol katedilir.
Aslında “Her elemde bir lezzet” misali Fethullah Gülen Hocaefendinin gösterdiği sabrı karşısında Rabbimiz rahmetini sağnak sağnak yağdırıyor.
Evet FETHULLAH GÜLEN Hocaefendi‘yi anlamak herkesin harcı değil.
Ne yazık ki dış ülkeler O’nu anlama basireti gösterdikleri halde ülkemiz insanlarının bir bölümü işlerine gelmediği için inatla anlamamakta direniyorlar. Kasıtlı olarak karalama kampanyaları düzenliyorlar.
İnsanları O’nun fikirleri doğrultusunda yanıltıp mevzuları tartışma konusu haline getiriyorlar.
Böylece bazı kardeşlerimiz istemeden o çirkin oyunlara alet edilip; yıllardır Allah için insana hizmet eden, bu yolda adeta kendini perişan eden, hırpalayan, yıpratan insanı dedikodu malzemesi haline getiriyorlar.
İnanan insanları birbirine düşürüp adeta kenardan sırıtarak seyrediyorlar.
Kirli emellerine masum inanmış insanları alet ediyorlar. İnternet bu hususta onlar için kullanılabilecek en güzel silah; kardeşlerimin bu konuda hassas davranıp gerçekleri görmelerini ve duyarlı olmalarını bekliyorum.

Ölüm gerçeğini hiç aklından çıkarmayan kıymetli bir şahsiyetin Peygamberimiz Hz. Muhammed (Sav), sahabeler düşüncesiyle ve tebliğ aşkıyla yanıp tutuşması bu yolda kardeşinin nefsini kendi nefsine tercih etmesi kadar doğal bir yol olamaz. Başkaları için yaşamak, bu uğurda hayatından geçmek kendini feda etmek herkesin harcı değildir. Dünya ve nefsi adına yaşamamak ta herkesin harcı değildir. Yapamıyorsan yıkmaya çalışma; yapmaktan mamureler yıkmaktan harebeler oluşur yapamıyorsan taktir et ama yıkmaya çalışma.

O’nun yolu sevgi yolu, dünyanın her yerinde küçük Türkiyeler kurulmasına vesile olan bu insanın ancak eli öpülür. Allah Teala’nın Hüsnü hatimesine nail olan insanlar vardır. O insanı eleştirmek yerden yere vurmak haddimiz değil. Bu yol sevgi ve hoşgörü yoludur. Hz.Mevlana diyor ki ; “Ne olursan ol gel; ister ateşe tapan ister puta tapan ol yine de gel yokluk kapısı değil bu kapı”. Evet Hz.Mevlana’nın hayatı kitapları mesnevisi şu an Avrupada ki okullarda gençlere okutuluyor bu alanda eğitim veriliyor. Yani insan sevgisini ve anlayışını gençlere yansıtmaya çalışıyorlar. Avrupa bile bizim insanlarımızı anlama ve anlatma adına konferanslar düzenlerken bu hususta çalışmalar yaparken bizler ne yazık ki anlamama ve anlatmama hatta ve hatta işlerine geldiği gibi yorumlama karalama hakaret etme adına çalışmalar yapıyoruz.

Anlama anlayışından uzak olanların sevgi yolunda buluşmaları dileğiyle, sevgi ile kalın…

AKDENİZ’İN SİLDİĞİ BU ÖNEMLİ YAZIYI WEB’DE NASIL GÖREBİLİRSİNİZ?

Aşağıdaki linki YANDEX arama bölümüne yapıştırın. Gelen sonuçta resimde ok‘la gösterilen “tik”li bölgeye tıklayıp kayıtlı kopyayı açın, yazıda “ı, ç, ğ, ş, ö, ü” gibi Türkçe karakterlerin bozulduğunu fakat ilgili metnin orada hâlen kayıtlı olduğunu göreceksiniz”

link: www.arastirmaciyazarlar.com.tr%252Fyazar%252F111-sevgi-diliyle-konusma-ve-anlasilamayan-insanlar.html

Yandex veritabanında Türkçe karakterler bozuk da olsa metin anlaşılabiliyor

MASKE DÜŞTÜ: “FETÖCÜ YASİN” GÖRÜNDÜ! FETÖCÜ YASİN AKDENİZ DOSYASI YENİ ŞAFAK’TA!