davutoglu_kekec_kisilik_savrulmalari_manset_1

AHMET KEKEÇ, AHMET DAVUTOĞLU’NDAKİ KİŞİLİK SAVRULMALARINI YAZDI

DOSYATV.COM

Narsisist kişilik yapısına sahip Ahmet Davutoğlu, “bir gün öyle, “öbür gün böyle” konuşuyor; ancak kullandıkları ifadeler “ortalarda” değil, “en uç”larda. Bu yüzden sadece birkaç yıl içinde yaşadığı savrulmalar özel olarak incelenmesi gerekiyor.

Önce Erdoğan için Ahmet Davutoğlu’nun söylediği sözleri hatırlayalım:

1- Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı. Duymayacak…

2- Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam.

3- Bize göre en doğru sistem, başkanlık sistemidir.

4- Eğer bir gün nefsi hesaplarımdan dolayı bana rüyamda dahi göremeyeceğim makamları altın tepside sunan adama ve o adamın davasına ve onunla yol yürüyenlerin sevgisine, muhabbetine ihanet edersem gelin yüzüme tükürün…

Davutoğlu, bu ve buna benzer konuşmalarında o kadar “keskin” şekilde Erdoğan’ı savunuyor ve savunacağına dair yine o kadar “keskin” bir şekilde sözler veriyordu ki bugünkü hali ibretlik bir tablo sergiliyor.

Akşam yazarı Ahmet Kekeç de bugünkü yazısında bu duruma dikkat çekti. Erdoğan aleyhine “tek bir söz” söylemeyeceğini beyan eden Davutoğlu’nun, Erdoğan’a “En büyük musibet” dediğini hatırlattı. Kekeç, yazısının başlığına, “En büyük musibet Erdoğan… Öyle mi Davutoğlu?” sorusunu çekti.

Kekeç, Kılıçdaroğlu ailesinin “Karabulut” olan soy isimlerini değiştirdiklerini hatırlatarak, “Davutoğlu acaba hangi soy ismi beğenmedi?” diye sordu. Bilindiği gibi Ahmet Davutoğlu ailesinin soy ismi de yakın zamana kadar “Kalkan” idi.

Kekeç, “İsmini, atasını, töresini, geçmişini beğenmeyenlerin ortak bazı özellikleri var. Yalana mütemayil olurlar. Sinsidirler. Kendilerini çok severler ve “vefa” duygusunun zerresini barındırmazlar. Haa, ağızları da bozuk olur.” diye yazdı.

Ahmet Davutoğlu’nun yalanda Kılıçdaroğlu’nu aratmadığını belirten Kekeç, “Geçenlerde şöyle bir laf etmiş: “En büyük musibet bu iktidardır…” İnsan “vicdansız” ve “kötücül” olunca, böyle lafları rahat sarf edebiliyor. Ben bu pozisyonu “seçtiğini”, bile isteye bu halete girdiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Bunu paylaş: