15temmuz_belgesel_manset_

15 TEMMUZ ÖZEL DOSYASI: GÜLEN VE ÇETESİNİN DARBE ÖNCESİ KÜSTAH TEHDİTLERİ TEK TEK BELGELENDİ

MUSTAFA AYDIN

DOSYATVCOM / ÖZEL DOSYA

15 Temmuz’da hayatını kaybeden 251 şehit ve binlerce gazinin acısı henüz dinmiş değil. Her geçen gün FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 15 Temmuz’u müritleriyle beraber nasıl tezgahladıklarıyla ilgili itiraflar ve bilgiler ortaya çıkıyor. Bir dönem Gülen’in çevresinde bulunmuş isimler farklı siteler ve bloglar kurarak 15 Temmuz ihanetindeki Fetullah Gülen ve avenesinin rollerini ortaya koyuyor. Son aylarda Gülen’in tahtı her zamankinden çok daha fazla sallanıyor. Eski öğrencileri ne dediyse hiçbiri çıkmayan ve artık “yalancı çoban”a dönen Gülen’le dalga geçiyor. Gülen örgütü kıta imamlarının yolsuzlukları, kendi esnaf ve iş adamlarını dolandırma skandallarıyla çalkalanıyor. Gülen’in ne Mustafa Özcan’a ne de Şerif Ali Tekalan’a sözü geçiyor. Örgüt kendi içinde büyük tartışmalar yaşıyor. Son olarak Ayasofya’nın müzeden camiye çevrilişinin ardından yaşanan şokun etkileri sürüyor. Örgüt teorik olarak büyük bir ideolojik açmaza ve çözümü mümkün olmayan bir çelişkiler yumağına girmiş durumda. Onlar 2016 yılında darbenin hemen sonrasında Ayasofya’yı camiye çevirerek bunu Gülen’in mesihliğine ve mehdiliğine yormaya çalışırken, şu an büyük bir şok yaşanıyor. Yıllarca Ayasofya üzerine edebiyat parçalayan örgüt lideri Gülen, bir haftadır konuyla ilgili tek kelime etmiş değil.

Gülen’i sorgulayanların sayısı her gün artsa da dış dünyaya kendini kapatmış ciddi bir kitle psikiyatrik bir vaka olarak “darbeyi biz yapmadık”, “soru çalmadık”, “kimseye kumpas kurmadık” gibi sayıklamalara sosyal medyada devam edebiliyor. “Yalan”ı besmeleyle ve dini bir ritüel halinde söyleyebilen sapkın bir örgüte dahil oldukları için FETÖcülere “söz” ya da “belge”nin tesir etme şansı yok. Mankurtlaşmış o kesime Gülen’in “yalan” söylediğini, haramları helal, helalleri haram ettiğini ispat etme şansı yok.

Peki niye? Çünkü, bir kere FETÖ’ye göre Fetullah Gülen, Hızır makamında. İlm-i Ledün’le ve “Bâtın’da iş gördüğü için biz “zâhir”de yaşayan zavallıları bağlayan “şeriat”ın hükümleri onu asla ilgilendirmiyor. Gülen, onlara göre -hâşâ- “Kader”i belirleyebiliyor. Hatta en garibi, örgüt şu an yaşadıkları hezimeti dahi Gülen’in “takdir” ettiğine inanıyor. Onlara göre “hamlar ve haslar”ın ayrılması ve “aydınlık çağ”a sınanmış ve kazanmışlarla geçilmesi gerekiyor. Bu sınavla safraların atılması isteniyor!

FETÖ’DE “HAMLAR VE HASLARIN AYRILMASI” TANIMI FETÖCÜLERİ BÜYÜLEMEK VE HİPNOZ EDEBİLMEK İÇİN ÖNEMLİ BİR ARGÜMAN

Örgütün teorisyeni eski Şii “dâî”si Ali Ünal ve Abdullah Aymaz’ın (İsmail Yediler, E. Abdurrahman) defalarca yazdığı gibi Gülen, mânâ yani bâtın âleminde hükmü veriyor, zâhirde yani şu görünen âlemde de birileri onu fiiliyata geçiriyor. Örgütün çektiği sıkıntıların takdir edicisi de Gülen! Çünkü o “kaderin eli” ve “hamlarla hasların” ayrılması için bu sıkıntıların çekilmesini bizzat Gülen istiyor! Örgütbaşının verdiği “fetva”larla her türlü haramı “besmele’yle işleyebilen ve işlerken tüyü bile titremeyen FETÖcüleri, içinde bulundukları bu şizofrenik halden çıkarmak kolay değil. Büyük çoğunluğu Bylock kullanmasına, çalıntı sorularla okullara ve işlere girip, özellikle tüm mahrem süreçleri “bizzat” bilmelerine rağmen yüzleri kızarmadan “Bizim darbeyle ne ilgimiz var ki!” diyebiliyorlar.

Önce Ali Ünal’ın, “Gülen’in kaderin eli” olduğunu, “mânâ âleminde” onun karar verip madde aleminde kişi ve grupların “o tercihi” hayata geçirdiğini anlattığı sapkın fikrin kupürünü koyalım:

Darbeyi 1,5 yıl öncesinden ilan eden Ali Ünal, FETÖ’cülerin en çok büyülendikleri ve “lanetleniriz” korkusuyla örgütten ayrılamadıkları “hamlar-haslar” metaforunu izah ediyor. Çektikleri şu çile ve rezillikler dahi Gülen’in tercihi ile oluyormuş. Hamlar elenmeli, haslar kalmalıymış ki, bin yıllık yeni altın çağ “temiz ve sınanmış” (mene tekel) isimlerin üzerinden devam etmeliymiş.

“Hamlar-haslar ayrılıyor” FETÖcülere sürekli hatırlatılan “hipnotik” bir kelime. Hapisteki FETÖcüler “itirafçı” olmak istediklerinde uydurma rüyalar eşliğinde bu metafor hatırlatılıyor. Nedim Şener, FETÖ’de örgüt üyeleri itirafçı olmasın diye “hapse gireceklerin listesini Hz. Muhammed (asm) hazırladı” yalanının yayıldığını yazdı.

Bu metafora Halit Esendir yakın zamanlarda destek verince örgütle bağını yakın zamanlarda koparan İhsan Yılmaz bile isyan etti ve Gülen’i sorguladı. Gülen’e muhalif isimlerin kurduğu Münferit Fikirler Platformu da Ahmet @wolfenstein ‘in yazısıyla polemiğe dahil oldu.

İşte FETÖcülerin “bonzai-haşhaş” kıvamındaki hamlar-haslar konulu twitleri:

 

ALİ ÜNAL: DEVRİLİP GİDECEKLER

Ali Ünal, defalarca darbe tehdidi yaptı. Kendilerini eleştiren cemaat üyelerini bile münafıklıkla suçladı. Örgütün önderliğinin, “masun” yani günahlara karşı korunmuş olduğu hezeyanını ileri sürdü. Yine “masum” oldukları yalanını yazdı. Hatta daha da ileri gitti baştan ayağa harama ve suça bulaşmış bir terör ve kaos örgütü olmalarına rağmen “cemaat halinde veli” olduklarını yazabildi.

ALİ ÜNAL: MICHAEL RUBİN, DARBE ÖNCESİ GÜLEN’LE GÖRÜŞTÜ!

Ali Ünal, darbe sonrası yurt dışına kaçamadan yakalandı ve yargılanıp mahkum oldu. Gerçi itirafçı olmadı; ama mahkemeye kendi rızasıyla gönderdiği detaylı bir mektupta Adil Öksüz’ün asker imamı olduğunu, Hamdullah Bayram Öztürk’ün de generalleri fişleyen asker imamlarından olduğunu ifşa etti. “Ali Ünal asla öyle bir şey yapmaz” diyen FETÖcüler itirafları okuduğunda büyük hayal kırıklığı yaşadı. Ali Ünal, Deniz Baykal, FETÖ tarafından evli bir kadınla görüntülendiğinde “geçmiş olsun” diye onu arayan Fetullah Gülen’in, yine Beyaz Saray Oval Ofis’te sekreteriyle zina yaptığı ortaya çıktığı için rezil olan Bill Clinton’a da geçmiş olsun mektubu gönderdiğini ilan etti.

GÜLEN, DARBE EMRİNİ NASIL VERDİ?

Fetullah Gülen’in Bylock üzerinden tüm müritlerine ulaştırdığı “dua destekli”“keşke ben de aranızda olsaydım”lı mesajını, ya da yine Bylock’tan 2014’ün sonunda yolladığı ortaya çıkan “Allah bu milletin ordusuna büyük bir fetih daha nasip edecek. Onu da şanlı Türk subayları yapacak”  sözünü irdelemeyeceğiz. Mesela, darbe gecesi gözaltına alınan ilahiyat kökenli FETÖcü polis müdürü Gürsel Aktepe’nin, “15 Temmuz akşamı yapılmak istenen darbenin Fetullah Gülen’in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir” sözünü de. Aktepe, itirafçı oldu ve cemaat halinde darbeye istihbaratçı polislerle nasıl hazırlandıklarını anlattı. Vatan Emniyet’in önünde darbe gecesi askeri zırhlının içinden asker kıyafeti giymiş halde çıkan eski polis müdürü FETÖcü Mithat Aynacı’yla ilgili detaylara da girmeyeceğiz.

Ali Ünal’ın, 6 Nisan 2015’te 2016 yılı için yazdığı, “Tarihinin en kritik kavşaklarından birinde bulunan ülkemizde nihaî düzlüğe çıkmak, acaba ‘dehşetli fırtınaların’ arkasından mı gerçekleşecek? Fırtınalar savurduğunu savuracak, seller götürdüğünü götürecek ve nihayet “nevruz” güneşi Türkiye’nin ufkunda o zaman mı doğacak?” sözlerine de aslında darbenin ilk işaret fişeği olmasına rağmen fazla yer ayıramayacağız.

Ali Ünal, “Asıl fırtınalar kapıda mı?” başlıklı yazısında hem aylar sonra başlayacak “hendek” ihanetinin, hem de oluşmasını umdukları kaosun ardından yapmayı planladıkları darbenin ipuçlarını veriyordu. Gülen’in şimdi kendisine bayrak açan dönemin “borazanları”ndan Bülent Keneş ve hâlâ mahrem birimdeki görevine devam eden “Zeyd” kod adlı Tuncay Opçin’in, ap açık darbe tehdidi içeren yazıları da somut şekilde ortada duruyor.

BÜLENT KENEŞ: 7 TEMMUZ 2016

“İYİ BİR ÇIKIŞ YOK ARTIK! KÖTÜ, DAHA KÖTÜ, EN KÖTÜ ÇIKIŞ VAR!
KÖTÜ OLAN DARBE DİYEYİM GERİSİNİ SİZ TAHMİN EDİN!

“ZEYD” KOD FETÖ TSK İMAMLARINDAN TUNCAY OPÇİN:

14 TEMMUZ 2016: “YATAKTA BASIP ŞAFAKTA ASACAKLAR!”

OPÇİN’DEN YILLAR SONRA GELEN İTİRAF

Darbe hazırlığını bilen FETÖ’nün mahrem imamlarından Tuncay Opçin’in 1 Şubat 2021’de attığı bir tweet, onun ve sıralı “amirlerinin” darbenin FETÖ darbesi olduğunu bildiğini ve bunu bu şekilde algıladıklarını ortaya koydu. Opçin, “Cevabını merak ettiğim soru şu eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarıya ulaşsaydı, bu takımın tavrı ne olurdu?” diye yazdı. Kanada merkezli The Circle sitesinin editörü olup Opçin’in “bu takım” olarak tanımladığı Pensilvanya muhalifi akademisyen Engin Sezen’in tepkisi gayet sert oldu:

“Darbeden bir gün önce “yatakta basıp, şafakta asacaklar” twiti atan herif, hiç utanmadan, 15 Temmuz’la benim adımı aynı cümlede kullanabiliyor! Ta 2007-8’lerde ağababalarınla iş kotarırken biz Kanada’da delivery yapıyorduk. Asıl soru darbeyi başarsanız, sen nerede ne yapıyor olacaktın!”

Opçin’in uzun süredir hedefinde olan gazeteci-yazar Ahmet Dönmez’in tepkisi ise şöyle oldu:

“Bir de “Başarıya ulaşsaydı” ne demek?” Burada bir kaç itiraf birden var.”

 

ZAMAN GENEL YAYIN MÜDÜRÜ EKREM DUMANLI:

“BU MEMLEKET SAHİPSİZ DEĞİL. 12 EYLÜL’Ü GÖRDÜM. SANIYORLAR Kİ BU KÂBUS GİBİ ÇÖKTÜ BİR DAHA GİTMEZ! GİDER ABİCİM GİDER. GİTMEK ZORUNDA. YA ADAM GİBİ GİDER VEYA GİTMEK ZORUNDA KALIR!”

Bu arada Ekrem Dumanlı’nın, “Eğer 7 Haziran’da Ak Parti tek başına iktidara gelirse, korkarım bu son seçim olur” sözü de unutulacak gibi değil.

FETÖ’CÜ MİLLET GAZETESİ YAZARI KILIÇDAROĞLU’NUN
DANIŞMANI MURAT AKSOY: (EYLÜL-2015)

“DEVLETİN DE BİR B PLANI VAR. AK PARTİ 1 KASIM’DA TEK BAŞINA İKTİDARA GELMESİ HALİNDE DARBE PLANI KONUŞULUYOR!”

FETÖcü Murat Aksoy’un, “Keşke albay olsaydım”cı ya da “Göreceksiniz tüm Ak Partililer tutuklanacak, mallarına el konacak” diyen Osman Özsoy’un, darbe gecesi Kerim Balcı’nın “Erdoğan hiç mi ölmemiş” şeklinde karikatürize edeline aval şaşkınlığını, darbe yanlısı sözlerini de detaylıca incelemeye gerek yok.

30 HAZİRAN 2016

PROF. DR. OSMAN ÖZSOY:

-1- “AKP’NİN TÜM ÜYELERİN MALLARI HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLECEK. BUNU DA MÜJDE OLARAK VERMİŞ OLALIM!”

 

-2-

OSMAN ÖZSOY:

HAZİRAN-2016’DA KONUŞUYOR: SÜREÇ BİTMİŞTİR. DARBE GELDİĞİNDE KİMSE İTİRAZ ETMEYECEKTİR. BUNLAR KURU KALABALIKLAR. HERŞEYİ TV EKRANLARINDAN SÖYLEYEMEYİZ. ÇOK GÜZEL GÜNLER GELİYOR YAV. HİZMET HAREKETİNDEKİ ARKADAŞLARI ÇOK YOĞUN GÜNLER BEKLİYOR!

HAZİRAN-2016

OSMAN ÖZSOY: Ben yazdım Hitler’i, akademik olarak ilk ben çalıştım. Defalarca söylüyorum. Yani bu kadar değildi. Harvard’da bir profesör ile konuşurken bu kadar değildi dedim, “Çok daha fazlası şu anda Türkiye’de yaşanıyor” dedi. BUNUN BAKIN BÖYLE GİTMEYECEĞİ AŞİKAR. Stüdyoda şu anda eşim de var karşımda. Eşim bana geçen sene Erkan A’nın programına giderken kapıdan şöyle hatırlatmada bulundu: “Hep aynı şeyleri anlatıyorsun” diye.. Kulağını çekmiş oldu yani. Şimdi farklı şeyler söyleyeceğiz diye bu ülkenin geleceği karanlık diyecek halimiz yok. BU ÜLKENİN GELECEĞİ İNANILMAZ AYDINLIK. Şu an biraz daha dibe vuruyor. BAKIN BU SÜREÇLERİN TAMAMINI BİTİRMEK ÇOK KOLAY. YAHU ÇOK KOLAY BİR ŞEY BU!

ŞEMSETTİN EFE: Bitirmek derken?

OSMAN ÖZSOY- BU SÜREÇ ÇOK YAKIN SÜREDE ALLAH’IN İZNİYLE SONA ERECEK!

– Siz bu süreçlerin sona ermesini tamamı ile ilahi bir el tarafından sonra erebileceğini mi düşünüyorsunuz?

– Bir dakika zaten ben..

– Beklenmeyen hiç beklenmedik bir.

– Şimdi bir dakika. Her şeyi eviren çeviren Allah. Hatim okurken yan tarafında şöyle mealine baktığınız zaman bir yaprak bile ondan izinsiz yere düşmez diyor. Allah’ın bir yaprağı bile izinsiz yere düşmüyorsa TÜRKİYE, İZİNSİZ DÜŞER Mİ YA!

– Olan şeyler Tabii sebepler dairesinde tecelli ediyor.

– ALLAH BU ÜLKEYİ AYDINLIĞA ÇIKARACAK. TÜRKİYE’YE BİR ŞEY OLMAZ. Bir şey olmaz Ankara’daki  manzara: ŞU AN BEN PROFESÖR OLACAĞIMA KEŞKE BİR ALBAY OLSAYDIM BU SÜREÇTE, DAHA FAZLA KATKIM OLURDU!

– Nasıl katkınız olurdu?

– Söyledik bitti artık yani geri dönmeyeceksin cümlelerde. BİR ALBAY OLACAKTIM BEN, BU ÜLKEYE DAHA FAZLA HİZMET EDERDİM ŞU ANDA!

TEKRAR EDİYORUM BAKIN, BU SÜREÇ BİTTİ!  arkası toparlanacak suç öğretmeye çalışıyorlar onu da beceremediler Allah’a şükür insanlar doğaları ne faydası oluyor diye soruyor duaların faydası oluyor bakın Allah ayaklarını dolandırıyor bu insanların.

OSMAN ÖZSOY: Ya bu komedi gitmez bakın. Bu iş gitmez. Gitmeyeceği yüzde 100 de.. Gideceğine nasıl inanıyorlar anlamıyorum! YÜZDE 50 DESTEĞİ FALAN İPLEMEYİN! BEN SİYASET BİLİMİ PROFESÖRÜYÜM YA!

ŞEMSETTİN EFE: BU YÜZDE 50 DESTEK YARIN HEMEN TERSİNE DÖNER Mİ DİYORSUNUZ?

OSMAN ÖZSOY: ALT YAZI GEÇİN BİR TV KANALINDAN, DEYİN Kİ, YARIN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VAR DEYİN VE BAKIN SOKAĞA ÇIKIYORLAR MI?! BÜTÜN DARBELER CUMA GÜNÜ OLUYOR, HOCALARIN EVLERİ CAMİ AVLUSUNDADIR, NAMAZA BİLE GEÇMEZLER KORKULARINDAN! Türkiye’de insanların demokrasiye sahip çıkmak gibi bir hassasiyet bir şey yok. BUNLAR KURU KALABALIKLAR. YİNE 100 TANE YÜREKLİ KOMÜNİST TAKSİM MEYDANI’NI ZORLAYACAKTIR, bu insanların hak ve özgürlüklerine karşı diye. Bir tane sağcı aydın bile çıkmayacaktır yine bakın, buna itiraz etmeyecektir.

ŞEMSETTİN EFE: İşte bütün bunlar, önümüzdeki yakın geleceğe dönük merak içerisindeler.

OSMAN ÖZSOY: İnsanlar çok RAHAT OLSUNLAR, AMA REHAVETTE OLMASINLAR! Allah’a güvensinler.

Ş.E: İşte bu ayrı bir şey değil mi, tamam, tevekkül, sonuna kadar tevekkül; ama tevekkül edip ne yapsın insanlar yani? Yatsın mı? Bırakalım her şeyi gelsinler üstümüze, bize ne yapıyorsa yapsınlar

OSMAN ÖZSOY: HERŞEYİ TV EKRANLARINDAN SÖYLEMEK DURUMUNDA DEĞİLİZ. HERKESİN HERŞEYİ BİLMESİ GEREKMİYOR.

Ş.E: Dua etsinler dediniz, tamam.

OSMAN ÖZSOY: (Parmaklarıyla masada ritim tutup müstehzi şekilde) Dua herkesi bağlayan bir şey tabii.. YANİ İNSANLIK SAHİPSİZ DEĞİL. BU KADARINI SÖYLÜYORUM BEN!

Ş.E: Peki.

ÖZSOY: (Gülerek) Tabii, tabii. ÇOK GÜZEL GÜNLER GELİYOR YA! HİZMET HAREKETİNDEKİ ARKADAŞLARI ÇOK YOĞUN GÜNLER BEKLİYOR. İNSANLARI ELLERİNDEN TUTUP TUTUP GETİRECEKLER OKULLARA.

15 TEMMUZ DARBE GECESİ: TUĞRUL ÖZŞENGÜL: DARBE ÇOK KOLAYDIR!

FETÖ’cü polis akademisi öğretim üyesi Tuğrul Özşengül:– Olmaz yani. Polis teşkilatı genel olarak otoritenin emrinde çalışır. 

Şemsettin Efe:  Şu anda otoriteyi Cumhurbaşkanı olarak görürlerse, Cumhurbaşkanı da karşı koyun diye bir emir verirse.

Tuğrul Özşengül: Onları göreceğiz, olacak mı, olmayacak mı? Ben öyle bir şey söyleyebileceklerini de sanmıyorum. YANİ BU İŞLER ZOR GİBİ AMA GÖRÜLDÜĞÜ KADAR DA ZOR DEĞİL. SERTTİR YANİ, ASKERDİR. ASKERİ TEDBİRLERİN KENDİNE HAS BİR DURUŞU VARDIR!

15 TEMMUZ 2016 DARBE GECESİ

KERİM BALCI’DAN DARBEYE DESTEK: ERDOĞAN TESLİM OLMALI. HALKIMIZ BIRAKIN SİLAHI, BOMBAYI, YERE YATMAYI BİLE BİLMEZ! SİLAHA KARŞI BİR ŞEY YAPAMAZ

TARİH: 13 TEMMUZ 2016

ZAMAN ANKARA TEMSİLCİSİ MUSTAFA ÜNAL: GÖR BAK NELER OLACAK!

FETÖCÜ GAZETECİ VE TSK MAHREM İMAMLARINDAN FARUK MERCAN:

Faruk Mercan, FETÖ’ye Hulusi Akar’ın bir darbe yapacağını pompalayan isimlerin başında geliyordu. Aynen twitter’daki @aykirishakird hesabı gibi. Ömer Faruk Arslan da aynı şekilde “Akar darbe yapacak” diye kampanya yapıyordu. Hatta 15 Temmuz hain darbe girişimi püskürtülmesine rağmen @aykirishakird ve Faruk Arslan, “Siz bakmayın böyle olduğuna, Akar’ın aleyhine konuşmayın. Daha erken” diye paylaşımlar yaparak dönemin genelkurmay başkanı mevcut Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı lekeleyecek paylaşımlar yapıyorlardı. Faruk Mercan’ın birçok paylaşımı var. Ancak, 12 ve 13 Temmuz 2016 günkü “az kaldı” “asker son sözünü söylemedi” anlamındaki paylaşımlarını sildi. 9 Temmuz günkü mesajında ise “Akar’a görev düşüyor” diyordu. Yazdıklarından Adil Öksüz’le aynı misyonu paylaştığını anlamak mümkün.:

FETÖ’NÜN DARBE ÖNCESİ “YAVUZ GELECEK HAVUZ BİTECEK” KAMPANYASI

Fetöcüler darbe öncesi belki de yüzlerce “Yavuz”, “Cehcah”, “Kahtani” içerikli twitler atıp, hükümeti tehdit etti. Son iki isim hadis-i şeriflerde geçen ve iktidarı Mehdi’ye teslim edecek zat olarak biliniyor. Hepsi de askeriyeyle ve FETÖ’nün mahrem askeri birimiyle irtibatlı Aykırı Shakird, Mutlu Çölgeçen, Rauf Atilla Polat ve Ömer Faruk Arslan’ın (köpüklü) başını çektiği ekip “Yavuz” metaforuyla da Hulusi Akar etrafında bir algı oluşturup haşhaşileri motive etti. Rauf Atilla Polat, FETÖ’nün çok büyük bir hezimet yaşadığı 1 Kasım’ı 2 Kasım’a bağlayan 2015 seçim gecesi, aynen bu seçim zaferi olursa “askeri darbe olur” diyen Murat Aksoy gibi askeri darbe tehdidinde bulundu.

MUTLU ÇÖLGEÇEN (@ersariboyu): “HAVUZUN HAKKINDAN GELECEK BİR YAVUZ!”

“AÇIK DİYEYİM DARBE OLUR!”

1994-1995’te FETÖ’nün Samanyolu Televizyonu’nda çalışan, daha sonra Ankara’da Akşam gazetesi başta olmak üzere diğer medya organlarında görev yapan Mutlu Çölgeçen, “Yavuz gelecek” ve “Açık diyeyim darbe olur” içerikli paylaşımları sebebiyle tutuklandı. Çölgeçen’in iddianamesinde attığı tweet’ler şu ifadelerle yer aldı.

FETÖ’de “Köpüklü Faruk” olarak bilinen Kanadalı Faruk Arslan ve YAVUZ beklentisi.

YAZICI CEMAATİNİN İÇİNE SIZAN ŞÜKRÜ ULUIŞIK DARBEYİ ANLATIYOR:

Samsun Havzalı Şükrü Uluışık bir FETÖcü. Darbe öncesinde bir evde ders yapıyor. Ancak konuyu askeri darbeye ve darbeyi yapacak kişinin Kahtani ve Cehcah olduğuna getiriyor. Bediüzzaman’ın talebelerinden birinin Yahudi kökenli olduğunu da belirttiği konuşmasında, Erdoğan’a iftiralar atıp askeri darbe ile Türkiye’nin İslami bir sisteme geçeceğini anlatıyor. Şükrü Uluışık, konuşmasında Fetullah Gülen’i veli olarak tanımlıyor ve öve öve bitiremiyor. Uluışık, kısa bir soruşturma geçirse de herhangi bir ceza almadan kripto FETÖcüler tarafından kurtarıldı.

ESKİ SAVCI, ESKİ YENİ ASYA VE BUGÜN GAZETESİ YAZARI GÜLTEKİN AVCI: DARBE TEHDİDİ

FİRARİ FUAT AVNİ’LERDEN EMRE USLU:

Emre Uslu, 2016 yılının Mayıs ve Temmuz ayları arasında darbe olacağına dair çok sayıda tweet attı. Taner Özsoy’la etkileşimlerinde FETÖ muhaliflerini “gazoza oturtmayı” bile yazıştılar. Firari Uslu, 2016 Temmuz sonrası için takipçilerinden kendisine bilet almasını bile istedi..

ÖNDER AYTAÇ: MİTRALYÖZ GİBİ DARBE TEHDİDİ YAPAN FETÖCÜ

FETÖCÜ İHSAN YILMAZ, ÖNDER AYTAÇ’A “DARBE Mİ PLANLIYORSUN. YUH” DEDİ

15 Temmuz 2016’da darbe girişimi püskürtülmesine rağmen Önder Aytaç ve Emre Uslu algı yönetimine, psikolojik harekata devam edip sürekli darbe imalı twitler atmaya devam ettiler. FETÖ’nün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nda görevli isimlerinden akademisyen İhsan Yılmaz bile buna dayanamadı ve Önder Aytaç’a tepki gösterdi. “Darbe mi planlıyorsun! Yuh!” diye yazdı. Önder Aytaç’ın Yılmaz’a cevabı, “Çomar” oldu.

DARBE TEHDİDİ YAPAN, KÜSTAHÇA DALGA GEÇEN EMRE USLU, 15 TEMMUZ GECESİ DE DARBEYİ DESTEKLEDİ AMA PÜSKÜRTÜLÜNCE PANİKLE FETÖ’YÜ SATIVERDİ

Uslu, muhtemelen kendi ürettiği bir sahte Trump hesabının FETÖ darbesini destekleyen mesajlarını paylaştı ve daha sonra sildi. Sokağa inmeyin, darbeye direnmeyin diye yalvardı. Bu arada Ülke TV spikerinin duygulu haliyle dalga geçti, “ABD de DARBEYE DESTEK VERDİ. DARBEYİ ELEŞTİRMEDEN MİSYON GÖREVLİLERİNE SOKAKLARA ÇIKMAYIN DEDİ” diye yazdı. Ayrıca “Erdoğan kaçıyor, kaçış yolunda Facetime’dan bağlandı” gibi yalan haberler de paylaştı.

EMRE USLU: DARBEDE “CEMAAT” DE KUŞKULU, AKLANIP GELMELİLER!

Ancak halkın tanklar, zırhlılar, makineli tüfekler, askeri helikopterlerin acımasız saldırılarına göğsünü siper etmesi ve göz yaşartan kahramanlıklarla darbeyi püskürtmeyi Emre Uslu’yu şoka soktu. İlerleyen saatlerde sanki ilk anda darbeyi destekleyen ve direnenlerle alay eden Emre Uslu değilmiş gibi bir anda söylem değiştirdi. Darbeyi NATOcular yapıyor gibi gözükse de “Cemaat” diye tanımladığı FETÖ’nün de işin içinde olduğu anlaşıldığından Gülen’i ve ekibini bir anda “satıp”, onlardan “kuşku” duyduğunu, artık “aklanıp gelmeleri” gerektiğini karaladı. Daha sonra talimat gelmiş olacak ki, bu satırların da üzerinden 5-6 saat geçmeden “darbe değil tiyatro” söylemine geçiş yaptı.

FETÖ, darbe tehditlerini aylar boyu utanmazca yaptı

ADİL ÖKSÜZ “TARLABAKANUS!”

Fetullah Gülen’in en yakın müridi, “Darbe İmamı” Adil Öksüz ve Kaynak Holding’çi kurmay ekibi “tarlabakanus”lar olarak Akıncı Üssü’nde yakalanmışken;
Öksüz, darbe öncesi defalarca ABD’ye gidip, son olarak 3 gün önce talimatları Pensilvanya’dan alıp Türkiye’ye dönmüşken başka bir delile ihtiyaç yok aslında. Yine, FETÖcü hainlerin esir aldığı Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın, “Sizin başınız, kıçınız kim’ diye bağırdım. Bunun üzerine Hakan Evrim, ‘Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürürüz’ dedi” şeklindeki şahitliği ortadayken, başka delil aramaya gerek var mı? Tabii ki yok. Ama Gülen’in hani o dolambaçlı ve göndermelerle dolu üslubuyla darbecileri açıktan teşvik ettiği mesajlarının da derlenmesi gerekiyor.

GÜLEN DEMEK “KİNAYE” DEMEK

Eğer, Fetullah Gülen’i ve onun o kinayeli, îmâlı ve sembolik yönlendirmelerle dolu konuşma üslubunu biliyorsanız, bu mesajları hem de hiç çekinmeden sohbetlerinde verdiğini çok kolay görebilirsiniz. Misal, twitter’da “Fetullah Gülen zehir” diye ararsanız, çok cüretkârca zehirleme emri verdiğini ve o konuşmasının ardından TSK’da birbiri peşi sıra ölümlü zehirlenme hadiselerinin yaşandığını fark edebilirsiniz. Gülen’in mesajları hep satır aralarında gizlidir. Konuşmalarında bazen direkt kameraya bakar ve aslında kime hitap ediyorsa ona “genele hitap ediyormuş” izlenimi veren cümlelerle özel mesajını verir ve geçer. Bu yazıda hep birlikte bazı kavramlar üzerinden Gülen’in darbe emrini darbeci kitlesine nasıl ulaştırdığına birkaç örnek sunacağız.

KİNAYEYİ DE AŞAN BİR EMİR: ZEHİR!

5 Mart 2017’de 16 Nisan’daki cumhurbaşkanlığı sistemi anayasa oylaması öncesi Fetullah Gülen, kinayeli şekilde “zehir” emri verdi. O tarihten sonra askeri birliklerde peş peşe toplu zehirlenme hadiseleri yaşandı.

MORS ALFABESİYLE KAMU ÖNÜNDE MESAJ GÖNDERMEKTEN ZEVK ALAN BİR ŞİZOFREN

Elebaşı Fetullah Gülen’in 21 Mayıs’ta yaptığı konuşmada “mors alfabesi” kullandığı iddia edildi. Örgüt üyelerine seslendiği hemen her konuşmasında kripto mesajlar ileten Gülen, bu kez mors alfabesini de kullandı. Gülen’in konuşmasında “di-di-dâ-dıt / dâ-dâ dıt / dıt-dıt-dıt” şeklinde konuşması dikkat çekti. Elebaşı Gülen’in konuşmasında geçen “di-di-dâ-dıt / dâ-dâ dıt / dıt-dıt-dıt” ifadelerinin mors alfabesine göre “FGS” anlamına geldiği ileri sürülüyor. “FGS” ise Alman savaş gemilerinin kodu (Federal German Ship) olarak biliniyor. Gülen’in bu mesajının FETÖ’nün TSK’daki uyuyan hücrelerine yönelik olduğu ihtimali akıllara geliyor. Gülen’in konuşmasının ilgili bölümü şu şekilde: “O ‘Muhammedî meltemler’ mi diyelim, ‘sinyaller’ mi diyelim, ona göre kalibre etmek lazım. Sesi, doğru almak lazım oradan; o doğru ses içine şerâre karıştırmamak lazım, kirli insanî mülahazaları karıştırmamak lazım. Ondan gelen her şeyi, ondan geldiği gibi dupduru, saf; ‘di-di-dâ-dıt / dâ-dâ dıt / dıt-dıt-dıt’, doğru almak, doğru çözmek lazım. Ve onu mantık ve muhakemeye emânet etmek lazım, kalbin kontrolüne vermek lazım.”

DARBE SONRASI TSK’DAKİ HÜCRELERE TELKİNE DEVAM.
GÜLEN: “UYUYAN HÜCRELER TENBİH BEKLİYOR!”

15 Temmuz başarısız oldu ve Fetullah Gülen, o her birisi boşa çıkan kinayeli mesajlarını göndermekten vazgeçti mi? Tabii ki hayır. Eylül 2016’da halkın şahlanışından çekinen asker FETÖcülere yeni bir moral konuşması yaptı. FETÖ lideri, uyuyan hücrelerin harekete geçmek için emir beklediğini söyleyerek, “Beyindeki 10 milyar hücre harekete geçmek için tenbih bekliyor. Allah onları oraya koyduğuna göre, o kadar asker orada bulunduğuna göre bence onunla çok şeyi fethedebilirsiniz. Ama zannediyorum onlarda uykuda. Çalıştırılmadıklarından dolayı zorlanmadıklarından dolayı” dedi.

İŞTE O KONUŞMA:

GÜLEN: KÖKSÜZ BİR AĞAÇ GİBİ DEVRİLECEKLER. YAKINDA ONLARA ACIYACAK DURUMA GELECEKSİNİZ!

Fethullahçı terör örgütünün lideri Fethullah Gülen, 21 Şubat 2016 tarihli örgüte sesleniş konuşmasında çirkin ifadeler kullandı. Kendilerinin karşısında duranları şeytanın çırakları olarak tarif eden örgütbaşı, “Yakında onlara acıyacak duruma geleceksiniz. Bir yönüyle köksüz birer ağaç gibi devrilecekler.” dedi.

Kinayelerle ve özel tanımlı “kelimeler” ve şifreli mesajlarla emirlerini iletirken Gülen’in aynı zamanda Fuat Avni, Emre Uslu, Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Ekrem Dumanlı, Rauf Atilla Polat gibi ağızlardan da konuştuğunu bilmemiz gerekiyor. Yoksa onun oluşturduğu puzzle’ı asla anlayamayız. Gülen ve şu an bir kısmı hapiste olan FETÖcü yazarlar, darbe mesajlarını hiçbir şekilde gizlemediler, tehditlerini en açık şekilde ve ahlaksızca yaptılar. FETÖ-Soros ihanet koalisyonunun sözde “liberal” özde “cunta fiştekçisi” yazarları da darbe tehditleri konusunda cemaat medyasının önde gelenleri arasında yer alıyordu.

Kimi Mümtazer Türköne gibi “dar ağacı” tehdidinde bulunuyor, kimi Ahmet Turan Alkan gibi “Mene Tekel Ufarsin” yazısıyla “suikast” iması yapıyordu. Ahmet Taşgetiren, “Ne demek istiyorsunuz? Başbakan Erdoğan’ı ölümle mi tehdit ediyorsunuz?” diye karşı yazıyla cevap vermişti. Eski bir Yahudi efsanesine göre öldürülecek olan zalim kralın yatak odasının duvarına yazılmıştı: MENEMENETEKEL UFARSİN. Anlamı: MENE; Allah senin krallığını saydı ve onu sona erdirdi. TEKEL; terazide tartıldın ve eksik bulundun. UFARSİN: Ülken bölündü Medlere ve Farslara verildi!”

Ekrem Dumanlı’nın emriyle öğlen toplantısından sonra “haber-yorum” şeklinde birçok “talimatla” yazı yazdırıldığına bizzat şahit olduğum “bağımsız”(!) yazar Ahmet Turan Alkan’ın bu yazıyı da talimatla yazdığı çok açıktı. Açıktan ölümle tehdit ediyorlar, ülkeyi böleceklerini de cüretkârca ilan ediyorlardı.

Antr-parantez:

“Ülkeyi niye bölelim ki!” diyebilecek “mankurt-haşhaşi”lere Fetullah Gülen’in 1988 yılında ABD’den geldiğinde mahrem imamlarına dönük yaptığı bir konuşmayı hatırlatalım. Bu konuşmayı kamuoyuna Nurettin Veren, ifşa etti. Konuşmada Gülen, Türkiye’nin ve bölgedeki 20’ye yakın ülkenin bölünme planlarından bahsedildiğini, CIA’in kendisiyle de görüşüp tavırlarını merak ettiğini anlatıyor. Gülen, “mülahazalarının kabul edilmesi halinde” ihanet ve Türkiye’yi parçalama projesinde yer alacaklarını daha 1988’de ilan ediyor.

 

Hatırlayın Gülen, Ergenekon, Balyoz ve 17-25 Aralık süreçlerinde de asker-sivil müritlerini sürekli kinayeli mesajlarla nasıl güdüledi. GATA’da tedavi gören tutuklu paşalarla ilgili, “Gatakulli var” diye laf attı. Fakat Gülen’in değişik bir fantezisi vardı: Emirlerini kriptolu telefonlar, e-postalar ya da özel ulaklar yerine o dönem STV dizilerindeki “Karanlık Karar Kurulu” bölümlerindeki diyaloglarla veriyordu. Ve bundan da ayrıca keyif alıyordu. O zaman bile adları “kâhin dizi”lere çıkan Tek Türkiye, 5. Boyut, Kollama, Şefkat Tepe vs. gibi diziler Gülen’in mesajlarının iletildiği mecralardı. Hatta, Rus Büyükelçisi Karlow cinayetinin şablonu neredeyse tıpa tıp şekilde Nizama Adanmış Ruhlar Ekip-1 dizisinin 89. bölümünde işlenmişti.

14 TEMMUZ 2016: CAN ERZİNCAN TV’DEN “YİNE YEŞİLLENDİ FINDIK DALLARI”

Haki-yeşil renk üzerine: “Anlayana sivrisinek saz anlamayana…” mesajı.

14 TEMMUZ 2016: CAN ERZİNCAN TV: AHMET ALTAN’DAN DARBE TEHDİDİ

ALİ BULAÇ’TAN NATO GÜNEYDOĞU’YA MÜDAHALE EDER Mİ
ve “KIYAM-İSYAN” İÇERİKLİ İHANET YAZISI?

90’lı yılların başında en önde gelen Fetullah Gülen muhalifi olan Ali Bulaç ne olduysa Zaman gazetesi yazarı oldu ve Gülen’i en çok kutsayan ve öven insanlar arasında yer aldı. FETÖ’nün darbe için algı yönetimi yaptığı dönemlerde Ali Bulaç da üzerine düşeni yaptı ve “NATO, Güneydoğu’ya müdahale eder mi?” başlıklı bir yazı yazdı. Bir başka yazısı ise, “Kıyam” ve “isyan” içerikliydi. Ali Bulaç, “Zorbalar kılıç kullanır da mazlumların kılıç kullanma hakları yok mu?” diyerek “hendek” terörüyle başlayan isyan ateşini Zaman gazetesindeki köşesinden meşrulaştırıyordu.

ŞAHİN ALPAY: DARBE OLMAZ DİYEMEYİZ!

DARBE ALGISINI PUZZLE GİBİ ÖRDÜLER

FETÖ üyesi medya ekibi, Gülen’den gelen mesajları puzzle’ın parçaları gibi kısım kısım gündeme getirerek algı örgüsünü yavaş yavaş oluşturdular. Bu isimler de belliydi: Fuat Avni, Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca, Bülent Keneş, Emre Uslu, Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Rauf Atilla Polat, Ali Ünal, Abdullah Aymaz, Kerim Balcı, Osman Şimşek vb. Dizilerle algı oluşturma işinin başında Hidayet Karaca ve Zaman gazetesinin eski bir muhabiri olduğu ortaya çıkan sıra dışı polis müdürü Bayram Özbek vardı. “Nakkaş” müstearıyla övünen ancak şimdi mahkemede reddeden Özbek, ve Tek Türkiye ve Kollama gibi dizilerin ve bazı FETÖ filmlerinin de senaristiydi. Gülen’in en kaba şekilde operasyon talimatı verdiği olay ise herkesin bildiği gibi Tahşiye ve Rahle Yayınevi grubuna yönelikti. Gülen, 6 Nisan 2009’da bu iki yayınevini hedef göstermiş, STV Tek Türkiye dizisinde bu iki yayınevinin adı “terörist örgüt” olarak defalarca lanse edilmiş; ardından FETÖcü istihbaratçı, polis ve savcılar dosyayı hazırlayıp 9 ay sonra bu gruba kumpas kurulmuştu.

KIVAM, KIYAM DEMEKTİR FETÖ’DE

Fetullah Gülen’in meşhur 1999 Haziran’ında yayınlanan “kıvam” içerikli konuşmasını hatırlayacaksınız. Değilse, internetten bulup izleyebilirsiniz. Kıvam, FETÖ’de çok önemli bir kavram ve parola. 40 yıl ilmek ilmek dokunan örümcek ağının en sonuncu düğümünde yapılması gereken şeyi sembolize ediliyor. “Kıvam”a ulaşılması demek her şeyin tamamlanması anlamına geliyor: “Tam özünüzü bulacağınız KIVAMa ereceğiniz ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısına göre bütün anayasal mertebelerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır. Her adım 20 günü doldurmadan yumurtayı kırma gibi bir şeydir.”

Kıvam konusu, Gülen’in vaazlarında sürekli “G” günü koduyla geçer ve herkesin o gün için hazır olması gerektiği vurgulanır. 15 Temmuz darbesi yaşanmadan önce herkul.org sitesinden ve sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda “Kıvam”a ulaşıldığının müjdesi veriliyor, FETÖcülerden, “çağlayanlar gibi akması, küheylanlar gibi çatlayana kadar koşması” isteniyordu.

SIZINTI’DAN “PALETLİ” DARBE MUŞTUSU!

12 Eylül 1980 darbesinin hemen öncesinde Sızıntı’da “Nevbahar Mesajı” başlığıyla askeri darbeyi açıkça müjdeleyen bir yazı yayınlanmıştı. O yazının garipliğini geçelim. Ancak bu darbe müjdeli yazıyı Abdullah Aymaz, 3 Mart 2016’da Zaman gazetesinde yeniden yayınladı. Ne ilgisi var diyeceksiniz değil mi? Sadece şu cümleyi ekledi: “Şimdi de 36 sene sonra, diyorum ki: Yusuflara müjdeler olsun!

Sızıntı’nın kapakları çok açık sembollerle darbeci askerlere mesajlar gönderiyordu. Mesela bir kapakta (Haziran-2016) ellerin tuttuğu “çark dişlileri” yan yana getirilmiş; stilize bir tank paleti oluşturulmuştu. Yine o çok ses getiren kapakta (Temmuz-2016) ise haki renk kıyafet giymiş ve kendisi loş ışıkta kalmış biri, kapının tokmağını açarak FETÖ jargonundaki “Hızırî-Mesihi” yeşillikleri  gösteriyordu.

“KIYAM” ANLAMINA GELEN “KIVAM” ŞİFRELİ PEŞ PEŞE VAAZLAR

Darbeyi asıl olarak Mayıs 2016’ya doğru planlayan; ancak bazı “siyasi tasfiyeler” yaşanınca erteleyen Gülen, 15 Temmuz öncesi vaazlarında “hâki cüppe”yle mesaj veriyordu. Gülen, Herkül.org sitesinden, “Dünyanın onulmaz gibi görünen dertleri, çözülmez gibi görünen problemleri ancak KIVAM sayesinde halledilebilir” diyordu. “Kıvam, eşittir: KIYAM” denklemini bilen FETÖcüler için bu bir işaret fişeği hükmündeydi.

FETULLAH GÜLEN, “KIVAM”IN NE OLDUĞUNU MAHREM SOHBETİNDE ANLATIYOR

İster maddi güç bakımından ister kendi ülkelerindeki güç kaynakları ve gücü temsil eden kaynaklar bakımından belli bir noktaya ve KIVAMA gelecekleri ana kadar bu şekilde hizmete devam etmeleri lüzumludur yanlış bir şey yapar KIVAMA ulaşılmadan özleri ile tam bütünleşme den gereken mesafe alınmadan bir kısım erken huruç diyebileceğimiz çıkışlar yaparlarsa dünya başlarını ezer.

Gülen “KIVAM”a yani “KIYAM” için uygun vaziyete kavuştuklarını sanıyordu; ama erken huruç yaptılar ve başları ezildi.

GÜLEN’DEN TSK’DAKİ FETÖCÜLERE UYARI:

UMUM KAPADOKYA SAKİNLERİ (TSK), SERKÂRLARI (KOMUTANLARI)
ADINA, UMUM İSLAM TOPLUMU ADINA KONUŞUYORUM!

15 TEMMUZ ÖNCESİ PEŞ PEŞE “DARBE DAVETÇİSİ” HUTBELER!

“ÇELİK” PAZULARA DESTEK HUTBESİ YAYINLAYIP DARBE SONRASI TÜM MEDYA ORTAMLARINDAN SİLDİLER

Yer Pensilvanya. Tarih: 8 TEMMUZ 2016.

Yani darbeden tam 1 hafta önce. FETÖ’nün kimsenin giremediği Alamut Kalesi’nde “Sistem ve Beklenti” adlı bir hutbe okundu. Hutbede, ülkeyi kurtaracak bir Heraklit’in beklendiği duyuruldu. Kaç Müslüman “Heraklit” adlı bir kurtarıcı bekliyordur bilemiyoruz; ancak bu kişinin “Çelik Pazu”lu bir “kurtarıcı” olduğu duyuruluyordu. “Dünyaya açık dimağlarımız”dan kastın, daha sonra NATO’, AB, ABD’ye sığınan FETÖcü darbeciler olduğu da çok açıktı. Okuyalım:

“İnsanımız ümit ve inkisâr içinde gözleri dolu dolu kendini düzlüğe çıkaracak Heraklitler bekliyor. Öyleyse hem bir sorumluluk hem de asırlık günahlarımıza KEFARET OLARAK ONU KURTARACAK, YÜKSELTECEK VE DEVLETLER ARASI MÜVAZENEDEKİ ESKİ KONUMUNA ULAŞTIRACAK DA YİNE BİZİM İMANLA ÇARPAN SİNELERİMİZ, “DÜNYAYA AÇIK” DİMAĞLARIMIZ, RUH VE MÂNÂ KÖKLERİMİZDEKİ RASÂNET VE ÇELİK PAZULARIMIZ OLMALIDIR. ŞU ANDA YOLLARIN AYRIMINDA VE YİNE BİR KADER DENK NOKTASINDA BULUNDUĞUMUZDA ŞÜPHE YOK!”

“Ne var ki bunda!” diyeceklere, bu hutbeyle ilgili tüm twitter yazışmalarının, ilgili “link”lerin, ilgili “video” kayıtlarının tüm FETÖ sitelerinden tamamen “kazındığını” hatırlatalım. Diğerleri vaazlar vs. yerinde dururken eğer “normal” bir hutbe olsaydı hiç “Heraklitler” araya karışıp silmezdi değil mi?

13 Temmuz 2016’da ise, Gülen’in darbeci müritlerini coşturacak, “Bir küheylan gibi hız kesmeden çatlayıncaya kadar koşmasını bilmeliyiz” sözleri yayınlandı Özgürherkul sitesinden. FETÖ jargonunda, “Durduğu yerde ölen değil, koşarken çatlayarak ölen küheylan” kıymetli olduğu; “Küheylan”dan kinaye asıl söylenenin ‘süvari’ ve ‘sipahi’ demek olduğu FETÖ jargonunda bilindiği için, bu mesajı alan FETÖcülerin durma şansı yoktu. Bu yüzden gözlerini kırpmadan insan öldürmekten çekinmediler.

8 TEMMUZ 2016’DAKİ HERAKLİTLİ CUMA HUTBESİ’NDEN KALAN TEK GÖRÜNTÜ

Gülen ve çetesi, yıllar yılı Heraklit (Herakleitos) bekledi, Heraklit’e özlem duydu. “Heraklit ruhlu”, “Heraklit soluklu” o “yiğit” geldiğinde tüm dertler bitecekti. Bu dosyanın kapsamını genişletmemek için Heraklit’in bir eski Yunan filozofu olduğunu, İslam’ın cuma namazında pagan inançlı Heraklit diye birini beklemenin söz konusu olamayacağını; Heraklit’in “kaos”a inandığını, “düzen”in ancak çatışma sonucunda sağlanabileceğine inanan, bugün masonların inancındaki “ordo ab chao” fikrinin öncüllerinden birisi. Müslümanla, Müslümanlıkla ilgisi olmayan bir isim. Ama ne garip ki -aslında garip falan değil- Fetullah Gülen’in vaaz sitesinin adı da bir eski Yunan tanrısı olan yarı insan-yarı tanrı, aynen Hıristiyanların inancındaki İsa Mesih gibi Herkül idi. “Ne var ki bu hutbede?” diyebilecek FETÖ’nün mankurtlarına tekrar hatırlatalım: Heraklit beklenen hutbe ifade ettiğimiz gibi darbe girişimi sonrası niçin her yerden kaldırıldı? NORMAL İDİYSE, ALELACELE NİYE SİLİNDİ? O vaazın görselinde ve elde edilebilen tek videosundan da anlaşılabileceği gibi Gülen, “ozgurherkul” sitesinden özellikle “çelik pazulu” tankçılara ve havacılara mesaj gönderiyordu:

15 TEMMUZ GÜNKÜ HERKÜL.ORG PAYLAŞIMI: UÇAK HANGARI VE BİR PİLOT: AYNI GÖRÜNTÜ DARBEDE YAŞANDI

Tam da darbe günü, yani 15 Temmuz 2016 sabahı, ABD’de saat gece yarısı 02.00, Türkiye’de 09.15 iken Fetullah Gülen’in resmi twitter adresinden “havacıları” motive eden çok önemli bir twit atıldı. Bu twitteki mesaj ve görsel çok önemliydi. Gülen, “bari ezmeyin” dese de haşhaşi pilotları, “zirvelerde pervaz ettiği zaman” hiç de mütevazı davranmadılar. Kendi Meclis’lerini, asker, polis ve sivil ayırmadan kendi(?) insanlarını bombalayıp vahşice öldürdüler. İşte Gülen’in 15 Temmuz sabahı yayınlanan mesajı:

“Müesseseleri yıkılıp plânları bozulduğu ve birliği dağılıp kuvvetleri târumâr olduğunda fevkalâde inançlı ve ümitli; yeniden kanatlanıp zirvelerde pervaz ettiği zaman da mütevazi ve müsamahalı olmalıdır”

Aşağıdaki görüntüler de yine 15 Temmuz darbe girişimi sırasında çekildi ve medyaya düştü:

15 TEMMUZ 2016 DARBE GÜNÜ: VEYSEL AYHAN

(FUAT AVNİ EKİBİNDEN ZAMAN GENEL YAYIN EDİTÖRÜ)

FAKAT GİTME VAKTİNİZ GELDİ. ERBAKANIN SÖZÜYLE UĞURLAYALIM:

ÇEKİLİN GİDİN SİZİ GİDİ BİZANS ÇOCUKLARI!”

15 TEMMUZ 2016 GÜNÜ: MÜMTAZER TÜRKÖNE:

ERDOĞAN’DAN SONRA KİMİN DEVRİ BAŞLAYACAK?

15 TEMMUZ 2016 FETÖCÜ ALBAY ÖMER KULAÇ (İNGİLİZ KEMAL/ ANALİZİ HARBİYELİ)

FETÖ’cü jandarma kurmay albay Ömer Kulaç, 15 Temmuz 2016 sabah saatlerinde çok keyifliydi. FETÖ’yle en hızlı şekilde mücadele eden Fatih Tezcan’a, “Fatih seni bağırtacağım” diyordu. Yine,

FETÖ’NÜN EN ÖNEMLİ BÜYÜLEME KONUSU:
HIZIR-MUSA KISSASI VE BATINÎ FIKIH

Kur’an’da anlatılan kıssaya göre Hz. Musa (as), Hz. Hızır’la (as) bir yolculuk yapıyor. Yolculukta Hz. Hızır’ı hiç gerek yokken bir gemiyi delerken ve yine bir meşru gerekçesi yokken bir çocuğu öldürürken görüyoruz. Hz. Musa dayanamayıp gerekçesini öğrenmek isteyince Hz. Hızır, “Seninle yolculuğumuz buraya kadardı. Soru sormaman gerekiyordu, ama sordun” deyip ilm-i ledünle Allah’ın kendisine bizzat emir vererek yaptığı ve zahiren “haram” olarak görünen işleri izah ediyor. Gemiyi, az sonra gelecek korsanlar el koymasın diye delmişti, çocuğu ise anne-babasının cehennemlik olmasına vesile olmasın, kendisi de cehenneme gitmesin diye “Allah’ın emriyle” öldürmüştü. FETÖ, kısaca özetlediğimiz bu kıssayı kullanarak kendilerinin “Hızır boyutunda” yani “direkt Allah’tan emir alarak” iş gördüğünü anlattı yıllarca. Abdullah Aymaz ve Ali Ünal, “batınî fıkhın” teorisyenliğini yaptılar. Onlara biz “zavallılar” şeriat boyutunda yaşıyorduk, kitlesel olarak tüm FETÖcüler batıni fıkhın içinde yaşıyorlardı. O yüzden onlarda gördüğümüz, içki, kumar, zina, tesettürsüzlük, yalan, iftira, kumpas vs gibi “haram”lara aldanmamamız ve onlar hakkında “suizan” etmememiz gerekiyor. FETÖ’nün “besmele”yle haram işleyebilmesinin, adam öldürüp, belden aşağı kumpaslar kurabilmesinin teorisini bu “batıni sapkın fıkıh” anlayışı oluşturuyordu.

15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi Gökhan Şahin Sönmezateş, Tuncay Opçin, Aydoğan Vatandaş ve eski Jandarma ve Emniyet imamlarından Hamdullah Bayram Öztürk’ün “Hızır-Musa Metaforu” kullanarak insanları ölmeye ve öldürmeye motive ettiklerini göreceğiz. İlk kupürlerimiz Akıncı Üssü Davası’ndan:

Opçin, intihar emri verdi:

Hava Pilot yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz, darbe öncesi FETÖcüleri “mutlak itaat” mottosuyla motive etti:

“Bugün tarihi bir gün, yıllardır bugünü bekliyoruz.Bugün itaat günüdür, karşınıza asker şahıs bile çıkabilir. Ben ‘İndir’ dediğimde indireceksiniz.”

FETÖ İMAMI HAMDULLAH ÖZTÜRK:

HIZIR-MUSA KISSASININ ÖZÜ: SORU SORMAMAK, İTİRAZ ETMEMEK!

FETULLAH GÜLEN’DEN KENDİNE YAKIŞAN BİR YALAN: “ADİL Mİ NEDİR, TANIMIYORUM!”

Fetullah Gülen’in kendi kitlesi nezdinde itibarının sıfırlandığı ve çok kolay yalan söyleyebildiğinin onların gözünde dahi netleştiği olay “Adil Öksüz’ü tanımıyorum” dediği konuşmaydı. Çünkü öyle bir suçüstü hali yaşıyordu ki Finlandiya televizyonuna verdiği beyanatta yalan söyleyerek kurtulabileceğini sanmıştı, ama çok daha büyük bir açmazın içinde düştü.

“Bunlar gelmiş olabilirler yani. Adil mi adı bilemiyorum da.. Gelenler yani öz adlarını mı kullanırlar kod isim mi kullanırlar onu da bilemem ben yani. Mesela Adil dedikleri zaman ben bilmiyorum öyle birisini!”

https://youtu.be/RajH4LS90Pw

 

ABDULLAH AYMAZ, GÜLEN’İ YALANLADI: ADİL ÖKSÜZ’Ü TABİİ TANIYORUZ, BİZ TANIMAYACAĞIZ DA KİM TANIYACAK!”

Gülen’in tanımıyorum dediği Adil Öksüz’le ilgili örgütün en önemli teorisyenlerinden Abdullah Aymaz, hocasını yalancı çıkaracak şekilde “Nasıl tanımıyoruz deriz. Hocamızın yıllarca huzur derslerinde bulundu. Kardeşimiz” deyiverdi. Mızrak organize yalanlar örgütü FETÖ’de bile çuvala sığmıyordu.

“(Adil Öksüz’ü) Ha, tanıyorum. Tabii tanıyorum. Ders okumuş, etmiş. Biz tanımayacağız da kim tanıyacak!”

ABDULLAH AYMAZ’IN DARBE TEHDİTLERİ

AHMET DÖNMEZ VE KAMİL MAMAN, GÜLEN’İ TERLETİYOR

Firari gazetecilerden Ahmet Dönmez, 15 Temmuz üzerine yazdığı yazı dizileri ve analizlerle Pensilvanya’yı oldukça zora soktu. Kaynak Holding’te çalışan elektronik mühendislerini TÜRKSAT’a götüren Eşref kod adlı FETÖ imamını ifşa ederken, Gülen’in otoritesini sarsan ve yalanla itham eden ciddi tespitlerde bulundu. Ahmet Dönmez’e, Mustafa Meşhur nick’ini kullanan FETÖcü twitter hesabı ile örgütün Yalova eski imamlarından firari Tayfun Tuna da destek oldu:

KAMİL MAMAN: AKINCI ÜSSÜ’NDEKİ SİVİLLERİN İFADELERİ İNANDIRICI DEĞİL. PENSİLVANYA SUSMAMALI

Kamil Maman da youtube ortamında Gülen’i ve etrafındaki Politbüro’yu açıkça eleştirmesiyle biliniyor. Maman, son olarak 15 Temmuz gecesi Akıncı (Mürted) Üssü’nde yakalanan Adil Öksüz, Harun Biniş, Kemal Batmaz, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek’in “MİT devşirmiş” denilerek geçiştirilemeyeceğini yazdı. Son 4 yılda onlarca youtube yayını yapan Maman, Fetullah Gülen’in en temel sorulara cevap vermemesini ve “Adil Öksüz’ü tanımıyorum” demesini açıktan eleştirdi.

MUSTAFA AYDIN VE FUAT UĞUR’UN DARBEDEN AYLAR ÖNCE “UYARI” DOLU MESAJLARI

Mustafa Aydın, 6 Nisan 2015 tarihinde Ali Ünal’ın “Nihai düzlüğe çıkmak acaba dehşetli fırtınaların arkasından mı gerçekleşecek” cümlesinin de yer aldığı “askeri serhildan”dan bahseden yazısını bardağı taşıran damla olarak görüp Fuat Avniler ekibinden Hamdullah Bayram Öztürk’ün birlikte çalıştığı isimlerden Aydoğan Vatandaş’a bir uyarı e-posta’sı gönderdi. Darbeden tam 15 ay önce! Nisan 2015 tarihinde, Aydoğan Vatandaş’ı ve FETÖ’yü HAYATINI TEHLİKEYE ATARAK darbe tezgahı içinde olduklarını gördüğünü belirtip, yapmamaları konusunda uyardı. Ancak kibirliler çetesinde en ufak bir tesiri olmadı.

Ali Ünal, Hükümeti “askeri serhildan” yani darbeyle tehdit ediyor. Çok ilginç. “Nevruz” diyerek de önümüzdeki mart ayını işaret ediyor.. Vâ esefâ..
Türk halkında oluşan nefreti analiz edememek, bu körlük çok acı. Böyle bir kalkışmada öne mayın eşeği olarak Alevileri sürmeye çalışacağı belli olan mübarek kesim, sonunda parça pinçik edilecek haberi yok.
Birleşik Haziran Hareketi’ne dahil olmak, kaostan medet ummak, “meşru müdafaa hakkı”nı nyt’de yazmak, “isyan hakkı” fikrini gazetede pişirmek, “firechat” gibi “isyancı” programları sevgi a. eliyle manşetten lanse etmek tam bir cinnet hali..
Hatırlıyorsan, 6 ya da 8 Aralık 2013 günü sana, “Cemaat kitlesinin, özellikle genç şakirtlerin, abilerin karakteri dersane protestosu sırasında çok değişti. Müthiş negatif bir ahlaki dönüşüm var. Buna engel olunmalı.” dediğimde, “Merak etme abi, biz bu kavgadan her türlü galip çıkarız. İstediğimiz gün istediğimiz bakanı indirecek güçteyiz.” diyordun.
Gördük sonunu.
Celali olup Alevileri de manipüle eden istihbarat merkezlerinin gazıyla ayağa kalkanlar, karşılarında Kuyucu Murat Paşaları bulacaktır. Bu toprakların değişmez kuralı maalesef budur.
Haziran sürecinde belki KAOS çıkarılacaktır, ama Gezi’de olduğu gibi YÖNETİLEMEYECEKtir. Tam ve feci şekilde ters tepecektir. Dünyanın ne dediği Türkiye’nin umurunda değildir.
Faruk Mercan’ın dediği gibi “Asker daha son sözünü söylemedi” hayalleri, tehditleri gayrı ahlakidir, zehirlidir.
Selamlar..

 

Mustafa Aydın: Umutları Mayıs darbesi. (26 Şubat 2016 Yeni Şafak. Recep Yeter)

FUAT UĞUR: CEMAATÇİ ASKERLERE SON UYARI: TAVUK “TAR”DA SAYILIR!

ZAMAN’IN SİRENLİ, OLAĞANÜSTÜ HALLİ, GÜLÜMSEYEN “ALTIN NESLİN” MÜJDECİSİ BEBEKLİ REKLAMI

Zaman gazetesi 5 Ekim 2015 tarihinde yeni yayın dönemi ile ilgili birkaç reklam yayınladı. “GÜLEN” “bebek”li reklam, Fetullah GÜLEN’in müjdelediği altın neslin bebeklerini sembolize ediyordu. Reklamdan tam tamına 9 ay 10 gün sonra 15 Temmuz günü FETÖ darbesi gerçekleştirildi. FETÖcülerin teker teker toplanmaya başlandığında yüzlerce FETÖ ablasının hamile olduğu haberlere yansıdı. Reklamda “müjdelenen” “altın nesli” doğurmak için haşhaşi ablalar hocalarının emriyle hamile kalmıştı. Ancak o masum çocuklar da kendileri de perişan oldular.

FETÖ’NÜN GÜDÜMÜNDEKİ MUSTAFA SELANİK (MESUT AYKIN):

TEMMUZ HEPİMİZİ YAKAR BEYLER!

FUAT AVNİ EKİBİNDEN LETONYA MUHTARI’NIN KANKASI AVUKAT SİBEL SEVİNÇ 5 TEMMUZ 2016:

ARTIK ÇOK GEÇ! 12 EYLÜL HALT YEMİŞ!

DARBENİN FETÖ TARAFINDAN BİLİNDİĞİNİN EN ŞİZOFRENİK DELİLİ:

ASLİYE CEZA HAKİMİ FETULLAH GÜLEN’İ 4 TEMMUZ 2016’DA MEHDİ İLAN ETTİ, UYAP’A YÜKLEDİ VE TÜM HÜKÜMET ÜYELERİNİN TUTUKLANMASI İÇİN KARAR ALDI!

FETÖ lideri Fethullah Gülen’in 4 Temmuz tarihinde İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi İlhan Karagöz tarafından verilen mahkeme kararıyla “mehdi” ilan edildiği tespit edildi.

“ERDOĞAN, BÜTÜN VEKİLLER VE İŞADAMLARI GÖZALTINA ALINSIN”
Hâkim Karagöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bütün milletvekili, işadamlarının Genelkurmay Başkanlığı tarafından gözaltına alınması kararı verdiği de anlaşıldı.
Balyoz davasında bilirkişiler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi hakkında görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla açılan davada yargı tarihine geçecek olay yaşandı.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde 23 Eylül 2016 günü yapılması gereken duruşma hâkim İlhan Karagöz tarafından 4 Temmuz günü yapıldı. UYAP’a yüklenen 572 sayfalık gerekçeli karar ise skandal ötesi.

İLAN EDİYORUM: MEHDİ

Hukuki olmaktan öte siyasi yorumlarla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok kişiye hakaret içeren kararda FETÖ lideri Fethullah Gülen ile ilgili skandal ifadeler yer alıyor.

UYAP’a yüklenen İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin skandal kararında hakim İlhan Karagöz “İşte buradan ilan ediyoruz, Fethullah Gülen hocaefendi son peygamber Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz’in kendi soyundan Ehl-i Beytinden geleceğini haber verdiği ve bizim de hem Hazreti Ali ve hem de yine Ehl-i Beyt’ten olan Abdülkadir Geylani hazretlerinin kitaplarından aktardığımız gibi o seçilmiş bir kişi olur ve hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali peygamber Efendimiz’in halifeleri iken, Mehdi Aleyhisselam ayrı ve özel olarak son kez insanlığı doğru yola sevk ederek yanlışlıkları gösterecek özel bir insan olduğu için her ne kadar harikuladelikleri ve kerametleri olacak ise de zaten ortaya çıktığında birçok kişi hazır beklediği için ona biat edecek ve derhal tamir ve onarıma başlayacak ve kendisi her türlü hareket serbestisine sahip olduğu için nasıl ve ne şekilde davranacağını ve insanların nasıl yönlendirileceğini bildiği için Allah’ın halifesi olarak huruç edecektir” dedi.

MUSA’NIN ASASI GÜLEN İLE ORTAYA ÇIKACA

18’inci Asliye Ceza Mahkemesi kararında Hz. Musa’nın asasının Fethullah Gülen ile ortaya çıkacağı iddia edilerek “Asa’yı Musa tabii ki Fethullah hoca ile birlikte ortaya çıkacak, ve daha sonraki süreçte de Hazreti İsa Aleyhisselam’ın dünyaya gelerek Mehdi Aleyhisselam’ın arkasında namaza duracağı ona tabi olacağı fakat daha sonraki aşamada da Mehdi Aleyhisselam’ın da hazreti İsa Aleyhisselam’ın arkasında namaza duracağını yazmaktadır kaynaklar… Ben de herhalde bu kararım ile yine mehdilik kitabında geçen CEH CAH oluyorum” diye yazdı.

AYASOFYA HEMEN AÇILMALI!

“Osmanlı fermanlarına göre karar verebilmektedir mahkemelerimiz. Ayasofya’nın derhal cami olarak açılabilmesi için de hiçbir engel bulunmamaktadır.

ERDOĞAN VE HÜKÜMET HAKKINDA “ÇETE” İFADESİ

Hâkim İlhan Karagöz kararında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümeti, milletvekillerini ve siyasetçileri ‘çete’ ilan ederek; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması kararı verirken “Türkiye cumhuriyet Genel Kurmay Başkanlığı yetkililerin bu suç duyurumuz doğrultusunda derhal olaya el koyarak ismi geçen herkesi derhal gözaltına alması ve sonra da yapılması gerekenlerin sırayla yapılması ve bu bağlamda;
Tüm yurda giriş ve çıkışların tutularak ismi geçen ya da geçmeyen tüm milletvekilleri belediye başkanları iş adamları gazeteciler ve bilinebilen herkes emniyetçi, hakim savcı kesimleri için de yurttan çıkışlarının engellenerek haklarında derhal soruşturma işlemlerinin ona göre yapılmasına özen gösterilmesine..” kararı verdiği ortaya çıktı. (Kaynak: Haber7.com)

SONUÇ: FETÖ, DARBEDE BİR “TEK” ŞEYİ HESABA KATMADI!

Fetöcüler, o kadar şımarık, o kadar kendilerinden emindiler ki, hiç kimsenin önlerinde durabileceğine ihtimal vermediler. “Halk korkaktır”, “alt yazı geçildi mi kimse evinden çıkamaz”, “darbe zordur ama çok kolaydır” gibi sözlerle kendilerini motive etmişti. En çok umut bağladıkları şey ise Fetullah Gülen’in Mesih oluşu ve onun “hurucu” anında hiçbir silahın işlemeyeceği, düşmanlarının hareketsiz kalacağı idi. O inanç ve cür’etle yanlışlar yaptılar. Darbe sabahı rezil oldukları andan itibaren “böyle darbe mi olur?” demeye başladılar. Haklılardı, darbeler aslında böyle olmazdı; ancak hayatları boyunca soru çalarak, başkalarının haklarını gasp ederek bir yerlere gelen ve kendilerine ait “sahih” hiçbir başarıları olmayan organize hırsızlar ve “ezikler” çetesinin yapabileceği darbe ya da “kalkışma” ancak bu kadar olabilirdi.

Onlar şimdi “neylersin” diyor, “keşke”lerle dizlerini dövüyorlar. “Ah keşke darbe tam zamanında 03.00’te olsaydı; MİT’in operasyonuyla deşifre olup erkene alınmasaydı; garip talimatlarla kafalar karışmasaydı” diye hayıflanıp duruyor. 

Aslında herşey ne de güzeldi: ABD, AB, NATO desteği çoktan alınmıştı. AK Parti “içi” ve dışındaki Erdoğan muhalifleri zaten ses çıkaramayacaktı. Tüm detayları mükemmel şekilde hazırlamışlar, her şeyi en ince noktasına kadar düşünmüşlerdi. Dile kolay; 40 yıllık bir hesaptı çarşıdan dönen. Kıvam insanı, Heraklit, Herkül gibi efsane kahramanlara tapıp, onlardan yardım umarken, karşılarına bir Allah’ın arslanı eş-şehîd Ömer Halisdemir çıkıverdi. Onu hiç hesaba katmamışlardı. Aslında hesaba katmadıkları, düşünmedikleri, kalplerinde ve gündemlerinde zaten olmayan ve her daim yok saydıkları bir ŞEY daha vardı:

Yerlerin ve Göklerin sahibi Allah (cc).

 

HALK DARBEYE DİRENMESİN, EZAN VE SELÂLALAR OKUNMASIN DİYE ÇIRPINAN BİR İYİ PARTİLİ: ERDAL SARIZEYBEK – DosyaTV.com (dosyatv.com.tr)