MUSTAFA AYDIN
DOSYATV / ÖZEL HABER
“Çocuk gelin”ler konusunda yaptığı sert çıkışlarla tanınan CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun annesi de bir çocuk gelin mi? Kaftancıoğlu’nun 10 Nisan 2014’te twitter’dan paylaştığı babasına ait bir şiir bu konudaki soru işaretlerini artırmış durumda.
Babası Şevki Uğur’un, öğrencisi Ayten Şahin’e, yani Kaftancıoğlu’nun annesine daha henüz ilkokul öğrencisi iken bir cinsel obje olarak baktığı, Kaftancıoğlu’nun anlatımıyla “ilk görüşte aşk” yaşadığı anlatılıyor. Şiir çok açık. Kaftancıoğlu’nun şiiri paylaştıktan sonra takipçilerinin sorularına verdiği cevaplar da bu konuyu çok açık şekilde ortaya koyuyor. Kaftancıoğlu, Mayıs 2019’da Al-Monitor haber sitesine, şöyle konuşmuştu: “Eğer Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları sayesinde cumhuriyet Anadolu’ya güneş gibi doğmamış olsaydı ilkokulu bitirir bitirmez evlilik yapan ve eşinin kazancıyla evini geçindirmeye çalışan milyonlardan biri olabilirdim.” Kaftancıoğlu’nun paylaştığı babasına ait şiir, ap açık şekilde “çocuk istismarı”nı ortaya koyuyor. Ve eleştirdiği konunun Mustafa Kemal döneminde bile ve bizzat kendi ailesinde yaşandığını yine kendi elleriyle açığa çıkartmış oluyor. Şiir akrostişle yazıldığı için ilk harflerden annesinin adı ve soy adı kolayca anlaşılabiliyor.
İşte şiir:
-İSİMSİZ-
Aşkı tanımadan karşıma çıktın
Yalnız o zaman ufacıktın
Talih çok güzel sen çok güzeldin
Elimi öpmeye yanıma geldin
Nedense çekingen bir halin vardı
Şüpheli gözlerle yüzün kızardı
Aradı gözlerim bir an gözlerini
Hakikat o anda buldu yerini
İnan ki hayalim hep oldu asıl
Nasıl sevmem seni hayatım nasıl
12-03-1968
Şevki UĞUR
***
KAFTANCIOĞLU’NUN PAYLAŞIMI “ÇOCUK İSTİSMARI” VE “ERKEN EVLİLİK” KONUSUNU YENİDEN GÜNDEME GETİRDİ
İşte Canan Kaftancıoğlu’nun ilkokul öğrencisi annesi Ayten ile öğretmeni olan Şevki Uğur’un ilişkisini anlattığı paylaşımları:
“ÇÜNKÜ ANNEM BABAMIN ÖĞRENCİSİ”, “EVLİ DEĞİLLERKEN” YAZDIĞI ŞİİR, “İLK GÖRÜŞTE AŞK”
“Aşk akrostijde gizli. Babamın 68 yılında anneme yazdığı şiiri buldum. 46 yıllık evliliğin sırrı olmalı bu şiir.
– hayır görür görmez henüz evli değillerken. İlk görüşte aşk:))
– çünkü annem babamın öğrencisi:))
– siz okuduğunuzu anlayıp şiiri benim yazmadığımı ve öyle bir iddiam olmadığını fark ettiğinizde dünya daha güzel olacak
TAKİPÇİLERİNİN KAFTANCIOĞLU’NA TEPKİLERİ BİR HAYLİ AĞIR OLDU
– akrostiş zordur,ama babanızda şair ruhu varmış.
– Babanız ilk okul öğretmenimiydi ?
– çocuk gelin miydi anneniz ?
– Anneniz çocuk gelin babaniz ise pedofili sanirim..
– Babası pedofil mi bunun?
– Annen 10 yasinda iken baban 40 yasinda miydi Canan. Baban tam bir s*** mis.
– Babasi da S*** çıktı
CANAN KAFTANCIOĞLU’NDAN AL-MONITOR’A: “MUSTAFA KEMAL OLMASAYDI HEPİMİZ ÇOCUK GELİN OLURDUK”
ANNESİ ÇOCUK GELİNSE ŞİKAYET HALİNDE BABASI HAPSE GİREBİLİR
Mayıs 2019’da Al-Monitor sitesine konuşan Canan Kaftancıoğlu, çocukluğunu ve “çocuk gelin” yapılan arkadaşlarını anlatmış, “Eğer Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları sayesinde cumhuriyet Anadolu’ya güneş gibi doğmamış olsaydı ilkokulu bitirir bitirmez evlilik yapan ve eşinin kazancıyla evini geçindirmeye çalışan milyonlardan biri olabilirdim.” demişti. Ancak, babasının yazdığı şiir ve kendisinin yaptığı yoruma bakılırsa annesi Ayten hanım da büyük ihtimalle bir “çocuk gelin”. Bu evlilik İstanbul Sözleşmesi’ne göre “çocuk istismarı” olduğu, zaman aşımı da olmadığı için yarın herhangi bir isim savcılığa suç duyurusunda bulunsa babası Şevki Uğur, 70 yaşında dahi olsa annesi Ayten (Uğur) ile çocuk yaşta evlendiği için büyük ihtimalle hapse girebilir.
İşte Al-Monitor röportajından ilgili bölüm:
Al-Monitor: Uzmanlığınız adli tıp ve teziniz de işkence üzerine. Bir doktor olarak sizi siyasete çeken bunlar mı oldu?
Kaftancıoğlu: Ordu’da dünyaya geldim. Çocukluğum, 80’li yıllarda Anadolu’nun bir kasabasında muhafazakar bir çevrede yokluk, yoksulluk ve o dönemin siyasi gerçekliğiyle geçti. O yıllarda yaşadığım ve ait olduğum yerdeki tek çıkış yolum okumak ve okudukça daha da sınır tanımayan hayallerimdi. O yıllarda siyasetin ne olduğunu bilmiyordum ama erken yaşta evlendirildiği için ortaokula gönderilmeyen arkadaşımın derdi derdim olmuştu. Bu ve bunun gibi onlarca gerçekliğin içinde okuduklarımın öğrettiği bir şey vardı ki; o da zengin-fakir, kadın-erkek herkesin eşit olduğuydu ve bunun için mücadele edilmesi gerektiğiydi. Kendimi bildim bileli çoğunluğun, güçlünün ya da kolay olanın değil haklı ve mağdur olanın yanında olduğumu hatırlıyorum. Eğer Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları sayesinde cumhuriyet Anadolu’ya güneş gibi doğmamış olsaydı ilkokulu bitirir bitirmez evlilik yapan ve eşinin kazancıyla evini geçindirmeye çalışan milyonlardan biri olabilirdim.