DOSYATV.COM / ÖZEL HABER
Fetullahçı Terör Örgütü’nün teorisyenlerinden ve Çatı Davası’nın “kırmızı bültenle” aranan isimlerinden Abdullah Aymaz, örgüt olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan daha önce parti kurabileceklerini ama kurmadıklarını öne sürdü. Aymaz, yeni yayınlanan videosunda “Benim ne işim var burada, partiyi kurardım. Bu heriften de daha önce, yapardık biz bunları… Daha çocukluğumuzda düşünüyorduk” şeklinde ifşaat ve hakaretlerde bulundu. FETÖ örgütünde tüm itibarını kaybeden mollaların başında gelen Abdullah Aymaz, Fetullah Gülen’in “kader yazdığını”, “kadere müdahele ettiğini” ve “kaderin ‘eli’” olduğunu Ali Ünal’la birlikte 30 yıldır yazan teorisyenler arasında yer alıyor.
“Hocaefendiyi gördükten bitti o iş” diyerek parti kurmaktan vazgeçtiklerini belirten Aymaz, “Ama, Allah bir, şeyimiz yok, akademik bir çalışmamız yok, amatör ruhuyla, her yere gittik ve kabul gördük” diyerek son 40 yılda işledikleri suçlar birer birer ortaya çıkan organize suç ve terör örgütü FETÖ’yü aklamaya çalıştı.
PEKİ ABDULLAH AYMAZ KİM?
Kütahya’nın Emet ilçesinin Hacımahmut köyünde 1949’ta doğan Abdullah Aymaz, ilkokulu Hacımahmut köyünde okudu. İzmir İmam Hatip Lisesi ve İzmir Yüksek İslam Enstitüsü mezunu. Tire ve İzmir’de öğretmenlik yaptı. Daha sonra Zaman gazetesi, Sızıntı, Yeni Ümit ve yurt dışı baskılarda İsmail Yediler, E. Abdurrahman, Hüseyin Bayram ve Saffet Senih gibi takma isimlerle yazılar, kitaplar yazdı.
Abdullah Aymaz, mason olduğu 60’lı yılların gazetecisi Özer (Üzeyir) Şenler tarafından TRT’de ifşa edilen Ali Rıza Güven tarafından yetiştirilmiş bir isim. Şule Yüksel Şenler’in ağabeyi Özer Şenler, Seher Vakti adlı haftalık gazeteyi çıkardığı 60’lı yılların ortasında Güven’in kendisine mason olmayı teklif ettiğini ve reddettiğini açıklamıştı. TRT’de yayınlanan videoda, kendisinin reddettiği teklifi Fetullah Gülen’in kabul ettiğini ifşa etmişti.
Abdullah Aymaz ise, 1965 yılında imam-hatip öğrencisi iken FETÖ’nün hâmisi Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yaşar Tunagür ve aslen Aksekili olan İzmirli tuhafiyeci Ali Rıza Güven’in tavassutuyla İsveç’e 2 ay özel eğitim için gönderildiğini kendisi yazmıştı. Bu bilgiyi Ali Rıza Güven’in vefatının ardından yazdığı 2 Temmuz 2006 tarihli Zaman gazetesindeki yazısında kendisi ifade etmişti.
Abdullah Aymaz, Leo Lyon Zagami adlı bir İtalyan tarafından ilginç bağlantıları ortaya çıkarılmış bir isimdi. Zagami’nin sitesi şimdi FETÖcü oldukları kolayca tahmin edilebilecek “Türk Hacker”lar tarafından çökertilmişti. Zagami, youtube ortamı üzerinden yayınlarına devam ediyor.
AYMAZ, “MÜSLÜMAN ILLUMINATI”DE Mİ?
Leo Lyon Zagami, Roma’da doğuyor, ardından İngiltere ve Danimarka’da yaşıyor. Masonluğa girip 33. dereceye kadar çıkıyor. Daha sonra bir dönüşüm geçirip Müslüman oluyor ve Müslüman bir bayan (Fatma S.) ile evleniyor. O bayan ve babası (Kemalettin S.) vesilesiyle Fetullahçılarla ve Abdullah Aymaz’la tanışıyor. Illuminati’nin Müslüman dünyasından gelen üyelerinin oluşturduğu özel birime alınıyor. Yaşadıkları sonrasında ayrılma ve ifşaat kararı alan Zagami, 2008 yılında yaptığı açıklamalarda Illuminati’nin Mesih-Mehdi projesinin Türkiye ayağının başlıca elemanlarının Fetullah Gülen ve Adnan Oktar olduklarını ileri sürüyordu. Ayrıca bu iki grubun arkasında da Vatikan merkezli Cizvit tarikatının olduğu görüşünü savunuyordu.
Zagami, Aymaz’ın, Vatikan Dinler Arası Diyalog birimi sorumlusu, Cizvit papazı Thomas Michel ve hem mason hem tarikat lideri Gabriele Mandel Khan ile birlikte Illuminati bağlantılı olduğunu iddia ediyordu. Ayrıca onlarla birlikte katıldıkları toplantılardan özel fotoğraflar paylaşıyordu. Zagami, bu isimlerle çektirdiği fotoğraflar; tanışma hikayesi ve bu gruptan ayrılma sürecini de daha sonra hacker’lar tarafından ele geçirilen sitesinde anlatmış, konuyla ilgili videolu paylaşımlar yapmıştı. Zagami, Norveç’te hiçbir gerekçe yokken gözaltına alınmış, tüm dijital arşivine el konmuştu.
Leo Zagami ve Vatikan yetkilisi papaz Thomas Michel
Leo Lyon Zagami (solda), Abdullah Aymaz, aileden F. Süslü.
Zagami, Tad Szuluj’un “Papa’yı Öldürmek” kitabında da faaliyetlerinden bahsedilen Thomas Michel ile. Onun da Illuminati üyesi olduğunu iddia ediyor.
GABRİELE MANDEL KHAN
Wikipedia’ya göre tam adı Gabriele Mandel Khan (12 Şubat 1924 Bologna-1 Temmuz 2010). Ataları Müslüman Afgan olan Gabriel Mandel, Gabriele Sugana adıyla da resim ve seramik çalışmaları yürütmüş. İtalya’da Cerrahi Halveti Tarikatı’nın uzun dönem liderliğini yapmış. Daha önce Nakşibendi tarikatında olan Mandel, Türkiye’de Cerrahi Halveti Şeyhi Muzaffer Özak’la tanıştıktan sonra önce Cerrahiliğe ardından Mevleviliğe geçmiş. Leo Zagami, onun Giancarlo Pilloni’nin başında olduğu UMSOI İtalyan Büyük Locası‘na bağlı 33 dereceli bir mason olduğunu iddia ediyordu. Aşağıya kupürünü koyduğumuz yazıdaki fotoğraf Pilloni ile Khan’ın ilişkisini ortaya koyan ayrı bir belge. İtalyan Büyük Locası‘nın linkine girildiğinde Zagami’nin iddialarının doğru olduğunu görüyoruz. İddia ettiği gibi Gabriele Mandel Khan bir mason olarak ölmüş. Bunu Giancarlo Pilloni’nin Adnan Oktar’a 33. Derece Masonluk beratını takdim ettiği 11 Şubat 2013 tarihli İstanbul’daki buluşmada yaptığı konuşmadan anlıyoruz. Pilloni, vefatını “Ebedi Doğu’ya geçme” kelimesiyle ifade ettiği Khan için şu ifadeyi kullanıyor ve üyeleri arasında başka Müslümanlar olduğunu da belirtiyordu:
“Gabriel Mandel Khan (Ebedi Doğu’ya geçti) gibi önemli dostlara, Müslüman dininin büyük temsilcilerine sahip olmaktan onur duyduğumu da söylüyorum, nadir yeteneklere sahip bir insan ve bir masondu.”
Gabriele Mandel Khan, Zaman gazetesini incelerken.
Gabriele Mandel Khan’ın İtalya Büyük Locası Başkanı İle Fotoğrafı
ADNAN OKTAR’IN MASONLUK HİKÂYESİ
İtalyan Masonlarının Büyük Üstadı Giancarlo Pilloni, 33. Derece masonluk payesini törenle verdiği Adnan Oktar’ı 4 yıl sonra başında olduğu locadan attığını duyurdu. Locanın internet sitesinde yapılan duyuruda Oktar’ın “ahlak dışı davranışları” gerekçe gösterilerek ve “onursuzlaştırılarak” masonluktan ihraç edildiği ilan edildi. İtalyan Büyük Locası’nın Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada, Adnan Oktar’ın 5 Mayıs 2017 tarihinde kovulduğu yazıldı. Adnan Oktar ise 7 Mayıs 2017’de A9 TV’deki canlı yayında masonluk beratını yırtarak, Masonluktan kendisinin ayrıldığını ilan etmiş, Pilloni’nin kızının bikinili fotoğraflarını da göstererek, “kediciklerini” savunmuştu.
İşte Loca’nın o duyurusu:
AYMAZ, “YALANCI ÇOBAN”, TÜM KEHANETLERİ “FOS” ÇIKTI
FETÖ’nün en önemli teorisyenlerinden Abdullah Aymaz, darbe öncesi yazdığı yazılarda “Bahar muştuları” veriyor, hapishanedeki FETÖ’cülerin güvercinler gibi bir anda serbest kalacaklarını yazıyordu. Yine, 12 Eylül öncesinde darbeyi müjdeleyen yazısını yeniden yayınlıyor, “müjde”ler veriyordu. 6 Şubat 2016 tarihli yazısında ise “2016’da görev ‘Salih Zat’a verilecek” diyerek Gülen’in başa geçeceğini duyuruyordu. Bu ve buna benzer tüm kehanetleri boşa çıkan Aymaz, diğer “muştucu” mollalar gibi “yalancı çoban” konumunda bulunuyor. FETÖ içinde Aymaz’ın tepki aldığı konuların başında son dönemde yaşanan ve üst düzey imamların örgüt üyesi iş adamlarını organize şekilde dolandırmalarına ses çıkarmaması.